RESİMDE NELER GÖRÜYORUZ? (İNCİL’İN VAHİY BÖLÜMÜNDE Kİ DETAYLI ANLATIMI YANSITIYOR)

• Türkçe’de Ceza’yeri sesini veren ülke olan Cezayir’e uzanan bir kılıç.
• Kılıç at üzerindeki şahsın ağzından ileri doğru uzanıyor. Arada bir ruhun kolu bu sözün yaşam bulmuş hali gibi ve ruhun kolu ağızdan çıkan bu kılıcı tutuyor.
• At üzerindeki kişi kırmızı ve ateş rengi bir kaftan giymiş. Pelerini rüzgarda uçuşur halde.
• Ağzından ateşler çıkıyor gibi.
• Başının içinde Beni Walid yazıyor. Hep Türkçe düşündüğümüz için Ben Veled, yani ben oğulum manasını verdiğini düşünüyoruz. Bu da en çok oğul olarak tanınan İsa’yı anımsatıyor. Daha önce belirttiğimiz gibi bu haşa soy ile ilgili değil, manevi yakınlık anlatan bir benzetmedir ve eski dillerde sıkça Tanrı tarafından kullanılırdı.
• Atın üzerindeki kişinin yanında binlerce atlı daha var gibi görünüyor. Ayrıca atın üzerinde Alaw-en-at yazıyor. Arapçasını incelediğimizde ye harfinide görüyoruz. Yani Alev yen at, yada asıl haliyle, EN üstün, yüksek alevden at anlamına geliyor.
• Eğerine asılı bir matara var gibi duruyor silindir şeklinde ve siyah yada ateş rengi.
• Kaftanın üzerinde Z-İllah yazıyor. Aziz-Allah’ı anımsatıyor. Yada Öz-Allah, yani Allah’ın ruhu, Allah’In SÖZ’ü kelimelerini de anımsatıyor. Zillah’ın hakiki manasını ancak Allah bilir.
• Sebha adında bir yer. Lügat’a göre; Okunduğunda veya üzerinde taşındığında Allahü teâlânın muhâfazasına (korumasına) kavuşmaya vesîle (sebeb) olan âyet-i kerîmeler. İsa’nın üzerinde savaşta koruyucu ayetler yer alması oldukça anlamlı. https://www.luggat.com/sebha/1/1
• Marzuk; Merzuk anlamında düşünülürse, rızıklandırılmış, nimetlendirilmiş kişi demektir.
• 
• İsa’nın ve atın üzerinde yazan diğer isimlere bakınca; Burak, kelimesini görüyoruz. Bu elçileri göğe yükselten yada geri getiren kutsal atın ismidir.
• Zawilah ise Zeval ile Allah’ın birleşimi görünüyor. Bu da Allah’ın yok etmesi, zarar vermesi anlamına gelir.
• T Massah – Mesih sesini veriyor.  başında ki t bana çarmıhı hatırlattı. Bu iki kelimenin yan yana gelişini Allah’ın yok etmesi, çarmıhı Mesih’le olarak yorumlamayı tercih ediyorum.
• Ubar; ağlama inilti demektir (https://www.nedirnedemek.com/ubar-ne-demek)
• Ghad Duwah, Cihad duası sesini veriyor. Arapça’da ise “sabah vakti” anlamına geliyor. İsa veya Mehdi’nin sabah vakti sesinin duyulacağına dair rivayetler düşünülürse her iki dildede anlamlıdır.

Şimdi bu resim detaylarının kutsal kitaplarda yeri var mı bakalım;

Vahiy 19:11-16: “Sonra göğün açılmış olduğunu, beyaz bir atın orada durduğunu gördüm. Binicisinin adı Sadık ve Gerçek’tir. Adaletle yargılar, savaşır. Gözleri alev alev yanan ateş gibidir. Başında çok sayıda taç var. Üzerinde kendisinden başka kimsenin bilmediği bir ad yazılıdır. Kana batırılmış bir kaftan giymişti. Tanrı’nın Sözü adıyla anılır. Beyaz, temiz, ince ketene bürünmüş olan gökteki ordular, beyaz atlara binmiş O’nu izliyorlardı. Ağzından ulusları vuracak keskin bir kılıç uzanıyor. Onları demir çomakla güdecek. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın ateşli gazabının şarabını üreten masarayı kendisi çiğneyecek. Kaftanının ve kalçasının üzerinde şu ad yazılıydı: KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ.” (Rab kelimesi Arapça ve İbranice dillerde Tanrı dışında, köle sahipleri yada patronlar ve liderler içinde kullanılır. İlahi bir söylem değildir)

Vahiy 2:16: “Bu nedenle tövbe et! Yoksa yanına tez gelir ve ağzımdaki kılıçla onlara karşı savaşırım.”

• Mezmurlar 2:9: “Onları demir çomakla kıracak, çömlek gibi parçalayacaksın.”

• Vahiy 2:27: “Onları demir çomakla güdecek ve çömlek kaplar gibi paramparça edecek.”

• Vahiy 12:5: “Kadın bir oğul doğurdu. Bu oğul, demir çomakla bütün ulusları güdecek.”

• Vahiy 19:15: “Ağzından ulusları vuracak keskin bir kılıç uzanıyor. Onları demir çomakla güdecek.”

Peki Mehdi kimdir? Eğer İsa toplumları cezalandırıp yönetecekse… İsa bu tasvirlerin yer aldığı Vahiy bölümünün devamında Mehdi’den bahsediyor. Asıl demir çomakla güdecek olanın o olduğunu anlatıyor. İsa sanki gökten o kişiye kendi yetkilerini ve makamını devretmeye geliyor gibi görünüyor.

Vahiy 2:26-28‘de şu ifadeler yer alır:

“Galip gelen ve sonuna kadar benim işlerimi yerine getiren kişiye uluslar üzerinde egemenlik vereceğim. Onları demir çomakla güdecek ve çömlek kaplar gibi paramparça edecek. Tıpkı Babam bana egemenlik verdiği gibi, ben de ona vereceğim. Ona sabah yıldızını vereceğim.”

Bu ayetlerde, galip gelenlere uluslar üzerinde egemenlik verilmesi ve sabah yıldızının verilmesi vaat edilmektedir. “Sabah yıldızı” ifadesi, İsa Mesih’in kendisini simgeler ve galip gelenlerin Mesih ile olan yakın ilişkilerini ifade eder.

Ayrıca, Vahiy 3:21’de şu sözler yer alır:

“Galip gelen kişiye, ben de kendi tahtımda oturma yetkisi vereceğim. Tıpkı ben de Babam’ın tahtında oturduğum gibi.”

İlginçtir ki, hem İncil’de hem de Kuran’da ki ifadeler galip gelen kişi için tekil ifade kullanır. Yani galip gelenlerin tümü yada tüm cemaati değilde, tek bir kişiden bahsediyor gibidir. Çünkü galip gelen kişinin hükümdar olarak bir tahtta oturacağı net şekilde anlatılır ve bunun binlerce kişi olması beklenemez. Ancak o kişinin yardımcılarıda onun verdiği yetki ile görevler alabilirler.

İncil’i tasdik eden Kuran’da bu durum aynı şekilde ifade edilir. Hatta daha da açık şekilde;

Mülk Suresi’nin 2. ayetinde şu şekilde belirtilmiştir:

“O ki, hanginizin daha güzel işler yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, mutlak üstün ve yüce olan ve eşsiz bağışlayandır.” Yani ölüm ve hayatın ve bu dünyanın amacı; bu ilahi yarışta hangimizin en iyi olduğunu görmektir. Bunu belirleyecek olansa yaptıklarımız ve Allah yolunda kendimize kattıklarımız, onun için neler ortaya koyduğumuzdur. Allah bizi galip gelenlerden kılsın. (Amin)

Dünya üzerinde İsa’yı gösteren işaretler ve çizimle rolduğu gibi Mehdi’yi gösteren çizimlerde vardır. Ve şaşırtıcı şekilde orada yine İsa ile Mehdi’yi birlikte görürüz. Bu buluşma İstanbul’da Doğu ROma’Nın kapılarında olacak gibi görünmektedir. Yada Anadolu’da olacaktır. İsa ve Mehdi’nin buluşmasını anlatan makalemi buradan okuyun.

https://www.erdemcetinkaya.com/istanbulda-insan-ve-melekler/