DÜNYANIN ALTIN ORAN SAYILARIYLA İŞARETLENEN NOKTASI (SAHRA’DA) NE VAR? (NUR’UN ALA NUR)

Allah Teala, Altın Oran hakkında yüzlerce nasip etti. Oransal olarak kutupların ve koordinat sınırlarının altın oran noktalarının Arafat, Kabe ve Mekke’ye geldiğini bir mucize olarak gördük. Rabbim bana 16:18 enlemi ve 16:18 boylamına bakmamı ilham etti. Oraya bakınca şaşkınlığım büyüdü. Çünkü kızıl Sahra Çözülünün ortasında dünyada benzeri olmayan, adeta ışıl ışıl parlayan, çok büyük bembeyaz nurlu bir saha vardı. Aşağıda resimlerini görüyorsunuz. Bu ışık altın oran rakamlı bölgenin önünde duruyordu.

O an birden kalbime binlerce ilham yağdı.

 

İNSANLAR SIRATI GEÇİP CENNETE ANCAK ÖNLERİNDE YÜRÜYEN-KOŞAN NUR SAYESİNDE GİREBİLECEKLER

Kuran’da insanların cennete ancak bir NUR ile girebileceği ve nurlarının onların önünden koşarak onlara rehberlik edeceği yazılıydı. O NUR olmadan kimse yolunu bulamıyordu. Hatta kafirler müminlere hitaben şöyle diyordu;

Hadid Suresi, 12-13. ayet: O gün, mü’min erkekler ile mü’min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün... Münafık erkeklerle münafık kadınların, müminlere: Bizi bekleyin, nurunuzdan bir parça ışık alalım, diyeceği günde kendilerine: Arkanıza dönün de bir ışık arayın! denilir. Nihayet onların arasına, (onlar cennete girince) içinde rahmet, dışında azap bulunan kapılı bir sur çekilir.

Tahrim Suresi, 8. ayet:

Ey iman edenler, Allah’a kesin (nasuh) bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki, Allah sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar-parıldar. Derler ki: “Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz Sen, herşeye güç yetirensin.”

Bu öyle bir nurdur ki, yürüyebilmekte ve hatta koşabilmektedir. Çünkü bu NUR bir insan suretinde tecelli etmiş yada tecelli ettiği insanda ışıldamaktadır.

 

CEHHENEM TABLOSUNUN SAHRA ÇÖLÜNE ÇİZİLMESİ

102.7- …ileride bileceksiniz. Eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız, Yemin olsun, o cehennemi mutlaka göreceksiniz!; Sonra onu kesin olarak gözle göreceksiniz. Yine yemin olsun, onu gözünüzle apaçık göreceksiniz!

 

CEHENNEMDEKİ ZEBANİLER -SAHRA (7. Kitap 4. Bölüm)

Yukarıdaki makalemde anlattığım gibi Rab kutsal kitaplarındaki tüm önemli mesajlarını ve onları anlatan sahneleri dünyanın yüzüne çizmiştir. Bu öyle mükemmel bir çizimdir ki, her tabloda birbirine bağlı, birden çok karakterden oluşan, yer isimleriyle daha da anlamlı ve tesadüfen oluşamayacak olağanüstü özelliklere ve hikmetlere sahiptir.

Sahra’daki cehennem sahnelerini daha önce tasvir etmiştim, aşağıda onları okuyabilirsiniz. Asıl konuya geçmeden önce cehennemin sahraya çizildiğini kavramanız önemlidir.

Ayrıca Sahra içindeki en önemli bölgelerin adların da bu cehennem tablosu ile son derece uyumludur.

İsa’nın kılıcını sapladığı yerin adı; Cezayir! (Ceza YER) anlamına gelir.

Başlama Yeri; KAHİRE (Kahretmek, üstün gelmek gibi anlamları vardır)

ÇAD ( Türkçe’de çadır kelimesinin kökü olan ÇAT’mak; bir şeyi kurmak veya tehdit etmek, azarlamak anlamlarına gelir.)

CEHENNEMDEKİ ALTIN ORAN NURU

Bir kıtanın yarısını kaplayan görkemli ve kızıl cehennemde, şaşırtıcı şekilde bir beyaz pırıltı alanı vardır. Sanki ışık saçan bir nura benzeyen ve adeta karla kaplı gibi bembeyaz görünen bu alan; Dünyanın altın oran sayıları ile mühürlenmiş koordinat bölgesidir.

Hani demiştim ya; benim dünya üzerinde gördüğüm bu şekiller basit bir illüzyon yada benzetmenin çok ötesindedir. Çünkü hem konumları, hemde yer isimleri ve daha bir çok özellik açısından bunların ilahi hikmetle yapılmış tablolar olduğunu kanıtlamaktayım. Bunlar bulutlarda görülen şekiller gibi değildir.

Peki ne işi var, altın oranla mühürlenmiş nursal alanın cehennemin içinde?

“Kıyamet gününde cehennem ateşi mü’mine şöyle der: “Çabuk geç ey mü’min, senin nûrun benim alevimi söndürdü.” 

(Sehâvî, Mekasıd, s. 174; Ebû Nuaym, Hilye, c. 10, s, 329; Hatîb, Tarih, c. 5, s. 193; Beyhakî, Şuabu’l-îman, c. 1, s. 339)

Cehennemin içindeki tek nur, en büyük ışıltı “ahir zaman müminlerinin” nurudur. O nur Altın oran sayıları ile mühürlenmiştir. Çünkü ahir zamanda Kuran’ın ve Mehdi’nin en büyük ispat ve delillerinden birisi Altın oran mucizeleri olmuştur.

Hadis’i şeriflerde sıratta müminlere öncülük ederek yani önlerinde yürüyerek onların cennete ulaşmasını ve cehennemde zarar görmesini engelleyecek bu nurun doğal olarak hemen arkasında büyük peygamberler ve onlara eş düzey makamlardaki gizli veya bilinen müminler olacaktır.

“Ve içinizden hiç kimse yoktur ki oraya (cehenneme) uğramasın. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür.” “Sonra biz takva sahiplerini kurtarırız, zalimleri ise diz üstü çökmüş bir halde orada bırakırız.” (Meryem, 19:71-72)

Allah Teala tesadüfe yer vermeyecek hikmetlerle donattığı bu hikmetli yeryüzü tablosununda altın oran noktasına yerleştirdiği, cehennemin “çabuk geç nurun beni söndürüyor” dediği bu kurtarıcı nurun etrafında yer isimlerine bakalım ve şekli yakından inceleyelim.

 

NURUN ETRAFINDA PEYGAMBERLER VE İÇİNDE BAĞDER’İ BALA’LI MEHDİ (ALTIN ORAN MUCİZESİ KAŞİFİ)


Bodele Bölgesi;

Bağdere köyü Mehdi’nin köyüdür. İslam kültüründe ve hatta nadolu kültürü de dahil insanların lakapları doğdukları yerden gelir. Mehdi’nin lakabı Bağdereli’dir. Bunun kısaltılmış dilde yuvarlanmış hali; Bağde’li olarak düşünülebilir. Altın oran bir nur ise, O nurun dünyaya inmesine vesile olan Mehdi’dir. O nuru Allah’ın izni ve yardımıyla dünyaya yaymış, onunla büyük gruplar halinde insanları İslam’a çekmiş ve imanlarını kuvvetlendirmiştir. O yüzden bu bölgenin haritada Bağde’li böglesi olarak tanımlanması hikmetlidir.

Bodélé bölgesinden gelen toz, doğal bir gübre etkisi yaratarak, özellikle Amazon ormanlarındaki toprakların besin değerini artırıyor. Bu toz, mineraller—özellikle fosfor ve demir—içeriyor ve bitkilerin büyümesi için kritik öneme sahip.  Dünya’nın En Büyük Toz Kaynaklarından Biri: Bölge, dünya genelinde atmosfere en fazla mineral tozu salan alanlardan biridir. Bu şekilde dünyadaki neredeyse tüm bitki ve ağaçların büyümesinde baş aktörlerden biridir. Amazon ormanlarının toprakları genellikle besin açısından fakir olsa da, Bodélé’den gelen toz sayesinde bu eksiklik büyük ölçüde giderilir. Toz parçacıkları, atmosferde bulut oluşumunu ve yağış düzenlerini etkileyerek iklim dinamiklerine katkıda bulunabilir. Yani sadece toprağın zenginleşmesini değil, yağmurların yağması içinde hayati bir öneme sahiptir.

Bu toz, Atlantik Okyanusu’na ulaştığında deniz planktonları gibi organizmaların büyümesini destekleyerek deniz ekosistemlerine de katkıda bulunur. Mineral “Gübre” olarak nitelendirilen bu toz, insan eliyle üretilen gübrelerin aksine, doğal ve sürdürülebilir bir besin kaynağıdır; bu, ekosistemlerin kendini yenilemesinde önemli rol oynar.

 

https://en.wikipedia.org/wiki/Bod%C3%A9l%C3%A9_Depression

2004 yılında bölgeden geçen rüzgar hızını daha doğru bir şekilde belirleyen aynı araştırmacılar, 2006 yılında Amazon Yağmur Ormanları’nın gübrelenmesi için gereken tozun yarısından fazlasının, her yıl Güney Amerika’ya 50 milyon tona kadar toz bırakan Bodélé depresyonundan sağlandığını gösteren bir çalışma yayınladılar. Araştırma ayrıca, daha önce düşünülenin aksine, Amerika Birleşik Devletleri’nin doğu kıyısına ulaşan Sahra tozunun çoğunun tek bir kaynaktan, Bodélé depresyonundan kaynaklandığını gösteriyor.

Coğrafi Anlamda: Coğrafyada, “dépression” terimi, yeryüzünde alçak bir bölgeyi veya çukurluğu ifade eder. Bu genellikle bir dağ silsilesi veya yüksek alanların arasında yer alan, nispeten alçak bir kara parçası veya okyanus tabanı bölgesi olabilir. Ayrıca, atmosferde alçak basınç alanları (alçak basınç sistemi) anlamında da kullanılır.

Özetle, Fransızca’da “dépression” kelimesi coğrafyada, yer şekilleri veya atmosferik olaylarla ilgili olarak alçak basınç, çukur, veya alçak alanları tanımlamak için kullanılır.

Amazon ormanlarının doğmasına ve gelişmesine en büyük katkıyı veren bu bölge olmasaydı, dünyada ki karbondioksitin önemli bir kısmını emen, dünyayı temizleyen ve küresel ısınmayı (bügüne kadar engellenmiş) olan Amazon Ormanları olmayacaktı. Dünya akciğersiz kalacaktı. Eğer dünyada ki cenneti; yani bitkileri, ağaçları, yağmurları ve suyun var oluş ve yaratım kaynağı olarak bir bölge gösterilecek olsaydı; bu kendisinde hayattan iz olmayan Boğdeli ( Bodélé Depre- ssion) bölgesi olurdu. Bu bölgenin resmi adı içinde Sion dağı olması da şaşırtıcıdır. Cennetin Sion çevresine çevresine kurulacağı Tevrat’ta yazılıdır. Depre kelimesi ise, Türkçe’de sallanmak, sarsılmak, galeyana gelerek depreşmek, duyguların coşkunluğu anlamlarında kullanılır.

Adam’aoua (Adem Oba yada Adem Oğlu)

Zaten bu haritada “Saf Saf” yürüyenler adlı bölgenin adı; Adamaua (Adem Oğulları) bölgesi gibi isimlendirilmiştir. Yani Türkçe’de en yakın çağrıştıracak seslerden, Afrika bölgesine veya Arapça’ya özel kelimelerden sçeilerek bu yer isimlerinin konmasını Allah Teala ilham etmiştir tarihte ki insanlara.

 

Jos Plateau

Jesus Platosu, tüm dünyada İsa’nın adı en çok Jesus olarak bilinir ve bazen de Jiiss diye okunur.

 

Chad Lake:

Cihad Gölü, Allah yolunda mücadele ederken ölenlere ayrılmış bir su pınarı ve ondan doğan bir göl olduğu şeklinde yorumladım.

SAF SAF DİZİLENLER

Nebe’ Suresi 38. Ayet

Arapça:

يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا لَا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَٰنُ وَقَالَ صَوَابًا

Okunuşu:

Yevme yekûmur rûhu vel melâiketu saffâ, lâ yetekellemûne illâ men ezine lehur rahmânu ve kâle savâbâ.

Türkçe Meali:

“O gün Ruh ve melekler saf saf dizilir. Rahmân’ın izin verdiklerinden başkası konuşamaz ve sevab/erdem söyler.”

 

Saffat Suresi 165. Ayet

  • Arapça: وَإِنَّا لَنَحْنُ الصَّافُّونَ
  • Türkçe Meali: “Ve biz gerçekten saf saf dizilenleriz,
    Aşağıdaki şekilde “SAF SAF” yazan bölgeden, büyük nurun içine doğru kıvrılarak ilerleyen bir ışık seli hattı görüyorsunuz.

Saf saf yürüyenlerin en önünde bazı isimler dikkat çekicidir; Ayrıca isimlerin solda, ilerleyen nurun sağda olduğunu görüyorsunuz. 
Aynı ayette tarif edildiği şekilde muhteşem bir tasvir. 

Agola Dei SA. (Oglu Tanrı)

Hemen açıklığa kavuşturmak gerektirir ki; Tanrı’nın oğlu ifadesi eski ibrani dilinde ve dininde, oldukça normal bir deyimdi. Allah bunu kendisine boyun eğen, hizmet eden insanlar için bir yakınlık ifadesi olarak, manevi bir yakınlığın benzetmesi olarak iltifat babında söylüyordu. Hatta İncil’de İsa kendisinin Tanrı’nın oğlu olduğunu söylüyor ve Allah’a kim gönülden hizmet ederse onlarında Tanrı’nın oğlu olacağını söylüyordu. Ancak paganist Roma kültürü bu kelimeyi İsa’ya özgü bir şey gibi pazarladı ve bunu soyla ilgili fiziksel bir tohumlama durumu gibi aksettirdi. Bu tiksindirici anlam değişimi Allah’ın nefretini kazandı ve bu kelime kınanmaya başlandı. O nedenle burada yer alan Oğul kelimesini Rabbe en yakın hizmetkar ve kutsal eve kabul edilen kişi yada kişiler olarak anlamlandırılması gereklidir.

https://en.wiktionary.org/wiki/agola

İlginçtir ki Türkçe manasından daha bariz şekilde bölge halkı olan (Tuareglerin) dilinde AGOLA üvey çocuk demektir. Bu Rabbin çok hikmetli bir sçeimidir. Çünkü üvey ifadesi, soydan yada fiziksel bir oğlan olmadığını, Rabbin sevip benimsemesi ile böyle seslenildiğini ve korunduğunu ifade eder. Rabbin bildiğimiz anlamda isanlar gibi bir evlat edinmesi ve soysal bağlar kurması yakışıksız görülmüştür. Ona bir hakaret gibi kabul edilmiştir. AGOLA ona bir üvey evlat kadar gönülden ve yakın hizmet etmiş ve minnettar yaşamıştır.

https://en.wiktionary.org/wiki/dei

Dei; yine Deizm’den bilinen anlamıyla da TANRI demektir.
Yani bu ifade Tanrı’nın Üvey Oğlu anlamına gelir.

Burada kasdedilen İsa’mıdır? Yoksa Bodeli’ye ait bölgenin içinde duran kişi olarak Bağdeli Erdem Meta’ mıdır? Bunu Allah bilir. Ancak cennetin 5 efendisinden biri ve Tavus’u olarak tarif edilen Mehdi’nin Bodeli bölgesinin idarecisi olduğu kesin görünmektedir.

 

TONGUR (TOUN-GUR) (DÜĞÜN-MERASİM ORGANİZATÖRÜ)

https://www.nedirnedemek.com/tongur-ne-demek
  1. (T.K.O.): Anadolu’da oyunları düzenleyene verilen ad,
  2. Düğünleri yöneten kimse.Yorum; Ahirette insanların cennete girişini organize edenler melekler olacağından bu organizatörün müminlere yol gösteren görevli bir melek olacağını tahmin ediyor.

BAHA-ALİ (BAH- ALİ – MUHTEŞEM ALİ) SAF SAF YÜRÜYENLERİN ÖNCÜSÜ

  • “Baha” Arapça kökenli bir isim olup “değer, yücelik, ihtişam” anlamına gelir.
  • “Ali” de Arapça kökenli olup “yüce, yüksek” anlamındadır.
  • “Baha Ali” ismi, “Yüce Değer”, “Muhteşem Ali” gibi anlamlara gelebilir.

Cafer bin Muhammed’den, babasından, o da Cabir bin Abdullah el-Ansari’den naklen, Resulullah (saa) şöyle buyurdu: (Evvelü men yedhül el-cennete minen nebiyyin ves-sıddikin Aliyyün bin Ebi Tâlib)

Meali: “Peygamberlerin ve Sıddık (Doğrulayıcı) ‘ların içinden Cennet’e ilk girecek olan Ali bin Ebi Talib’tir”

O anda ashabından Dücane adlı bir şahıs, ayağa kalkıp dedi ki: Ey Resulullah, sen bizlere Allah’tan haber vermişsin ki, sen Cennet’e girmeden bir peygamberin geçmesi haram ve ümmetlerden ise senin ümmetin geçmeden başka ümmetin geçmesi de haramdır”

Bunun üzerine Resulullah (saa) şöyle cevap buyurdu: (Belâ, velâkin emâ alimtüm enne hâmile Livâ’ül hamd imâmehüm ve inne Aliyyin bin Ebi Tâlib, hamilü Livâ’ül hamd yevm el-Kıyâmeh beyne yeddi, yedhül bihil cennete ve enâ alâ eserihi)

Meali: “Evet, öyle haber verdim, lakin bilmez misin ki, Hamd bayra-ğını taşıyacak olan önde olacaktır, o da Kıyamet gününde Hamd bayrağını taşıyacak olan Ali bin Ebi Talip’tir, kendisi önümde, olacak, ben ve tüm gelenler onun arkasından cennete gireceğiz”

Bunun üzerine Hz. Ali’nin yüzüne sevinç doğdu, sonra ayağa kalkıp şöyle buyurdu: (Elhamdülillâhillezi şerrefenâ fiyke yâ Resulullâh)

Meali: “Allaha hamd olsun ki, bizi seninle şereflendirdi ey Resulullah”

Kaynak:

Hatiplerin hatibi el-Hüvarezmi el-Hanefi  “Menakıb-ı Hüvarezmi” s.227 Hadis No: 319

El-Mevlevi Veliyyullah el-Kenhevi “Mirât’ül Müminin” s.37

 

Yorumum: Hz. Ali, peygamberin damadı ve müslümanların ilki, alimlerin en üstünlerinden ve müminlerin liderlerinden mübarek şahıs. Hamd sancağını tutarak yürür. Arkasında Tevrat’tan yani TORA’dan, ve Türkçe’de Töre (Kanun) anlamına gelen pasajlardan ezgiler, marşlar söyleyen bir koro bulunması ne de güzeldir.

 

KORO TORA (KORO TOR’O)

İçinde elçilerin ve kutsal kişilerin olduğu bu kutsal koro bayraktar olan Hz. Ali’nin ardından yürümektedir.

Mezmurlar 150

2 O’nun kudretli işlerinden ötürü O’nu övün,

Büyüklüğünden ötürü O’nu yüceltin!

3 Borazanla O’nu övün, salıncakla ve lirle O’nu övün!

4 Davul ve dansla O’nu övün, teller ve borularla O’nu övün!

5 Çınlama ve zillerle O’nu övün, çınlama zilleriyle O’nu övün!

6 Her nefesi olan her şey RAB’be övgüler sunsun!

 

 

GOZ KERKE (KIRKLAR GÖZESİ)

Tasavvufta kendine sıkça yer bulan ve Allah’ın sen seçkin 40 veli kulunun bu gözede yani saklı ve özel alanda bir arada konvoyda olduğuna yorumladım.

 

NURUN KARŞISINDA DURANLAR

  • MOUSSA (MUSA)
  • (EBUL) KASIM (HZ MUHAMMED’İN MAHLASI) YADA KASSAM
  • EL MESSİ(H)R (MESİH İSA)
  • ENNERİ AOANİ (BİLİNMİYOR)

Melehame denen yer ise; “Melhame-i Kübra” yani, kıyametten önce cennetlikler ile cehennemlikleirn savaşacağı savaşa verilen isimdir. Aynı zamanda meleklerin hafızası yada koruması gibi anlamlarada gelebilir.

https://www.seslisozluk.net/hama-nedir-ne-demek/

Beyazlığın içindeki iki kelimeden bir diğeri ise Kiri’dir. Kiri ise tüm bu yazının konusu olan Cennet anlamına gelir Sümercede; https://en.wiktionary.org/wiki/kir%C3%BBm

Çölün ortasına Sümerce’de Cennet anlamına gelen bu Kiri adını neden verdikleri ise bilinmiyor.

Beyazlığın hemen üzerinde ise, Men Herte yazan yer ise; Adamın Kalbi anlamına geliyor.

 

Benzer Yazılar

Yorum Bırak