ALTIN YOL; SIRAT’I MÜSTAKİM MUCİZESİ NEDİR?
Bu kitapta dinlerin birliği inancını doğrulayan yeni mucizeleri göreceksiniz. Altın oran mucizesinin Mekke’yi dünyanın altın oran şehri, Arafat’ı kutupların altın oran noktası, Kabe’yi yükselme ve şehrin altın oran noktası haline getirdiğini gördünüz. Hatta çok daha fazlasını da kitaplarımda sizlere göstermiştim.
Kutsal kitapların, güneş sisteminin, dünya ve ayın tasarımının ve insan yüzlerinin altın oranla tasarlandığını, her birinin doğayı yaratan tarafından tasarlandığını da gördünüz. Ve daha fazlasını da…
Altın yol mucizesi ise, Altın oran (0,618/1,618) mucizelerinin tamamlayıcısıdır. Muhteşem Altın Oran mucizelerinden sonra daha büyüğünü hayallerimize sığdıramazken bir yenisi daha lütfedildi. Allah, Altın Oran noktasından çıkıp yükselen, altın oran mührü taşıyan, 19 derece açılı, 19 enlem yükseklikte ve her durağı ve uzunluğu altın oran sayısı ile inşa edilmiş muhteşem bir yolun varlığını ilham etmiştir.
Dünya üzerindeki kutsalların-peygamberlerin ve kutsal mekanların yerlerini ölçmek kutsal kitapların onlara dikkatle yönelenler için yaptığı bir hatırlatmadır.
İncil Vahiy 11
111 Bana değneğe benzer bir ölçü kamışı verilip şöyle dendi: “Git, Tanrı’nın Tapınağı’nı ve sunağı ölç, orada tapınanları say!
İncil Vahiy 21
15 Benimle konuşan meleğin elinde kenti ve kent kapılarıyla surları ölçmek için altın bir ölçü kamışı/medre vardı.
Enok peygamberin kitabında yine altın oran sayılarıyla işaretlenmiş bir bölümde vaat edilen gün geldiğinde bir sırrı ortaya çıkarmak ve doğrulamak için ölçümler yapılacağı yazılıdır.
Enok
61. Bölüm
1.O günlerde o meleklere uzun ölçüm şeritleri (mezurolar-metreler) verildi. Melekler kendilerine kanatlar alıp uçtular ve kuzeye doğru (Kudüs’ten kuzeye, Anadoluya yada kutuplara) gittiler.
İlk Meleğe sordum: “Neden ölçüm şeritleri alıp gittiler?” O da dedi ki: “Ölçmeye gittiler.”
2.Ve benimle gelen melek dedi ki: “Bunlar Doğru olanın ölçülerini getirecek ve doğru olandan bir diğer doğru olana ölçüyü getirecek, 4.Ve bu ölçüler inanç verici olacaktır (Altın oran ve Altın yol Mucizeleri kitaplarına bakınız) ve “doğruluğu” güçlendirecektir.
5.O ölçüler dünyanın derinliklerinin tüm sırlarını ortaya çıkaracaktır.
6.Çölün yok ettiği, vahşi hayvanların yediği, denizdeki balıkların yediği kişiler Seçilmiş Olan’ın gününde dönüp orada dursun diye. (Ruhul Dünya kitabındaki Mucizelere bakınız) Çünkü Ruhların Tanrısının önünde hiçbiri yok edilmeyecek ve hiçbiri yok edilemez.
7.Ve göklerin üzerinde oturan herkes bir emir aldı; onlara tek bir güç, tek bir ses ve ateşe benzer tek bir ışık verildi.
61.8 Ve Rûhların Sahibi, seçtiği kişiyi şanına ait tahtın üzerine yerleştirdi. O yüksek semalarda bulunan Allah’a ait olanların, bütün amellerini yargılayacak ve onların işlerini (altın oran 618 ayetinde altın ölçü sayısı) ölçek/tartı üzerinde tartacak.
Kutsal metinlerde insanlara tavsiye edilen doğru yol; Sırat, Kur’anda “Sırat-ı Müstakim (Düz yol)”, Hz Muhammed’in hadislerinde yada Zerdüşt’ün kutsal kitabında insanlığın cennete ulaşmak için üzerinde yürüyeceği, cehennemin üzerine kurulan köprü olarak anlatılır. Bu yol tüm peygamberlerin yaşam yoludur. Kim bu yoldan dışarı çıkarsa cehenneme düşecek ve orada kalacaktır.
Bu mucizevi çizgi öyledir ki; orada doğmayan peygamberlere bile çizgi/yol üzerine gidip orada ölmesi emredilmiştir. Orada doğmayanlar dahi inanmış insanları o çizgiye toplamak için gurbete gönderilmiş ve o yol üzerine çekilecek elçilerdir.
Önce kutsal kitaplarla altın yol ve sırat kavramlarını özümseyelim.
ALTIN YOL; SIRAT MUCİZELERİ
Altın oran, geometrinin temelindeki sayıdır. Güneş sistemi, dünya ve ayın tasarımında kullanılmıştır. Kepler ve Fibonacci’nin yanısıra Da Vinci de, “ilahi oran” isimli kitabıyla altın oranı kutsal kabul etmiştir. Binlerce bilim adamı ve araştırmacının hayranlığı ve tutkusu haline gelmiş, hakkında sayısız dizi, film ve belgesel çekilen bu kutsal sayı hakkında her geçen gün yeni bir gizem ortaya çıkmaktadır. O mükemmelliğin doğadaki sembolü, insan yüzündeki güzelliğin ve aşkın ilahi mührüdür. Kabe, kutsal ahit sandığı, hz. Süleyman’ın mabedi, Nuh’un gemisi kutsal kitaplarda yazılanlara göre daima Altın Orana göre yapılmıştır. Kur’an altın orana sahip bir sistemle indirilmiş ve kutsal kitapların içine onun mucizesi mutlaka eklenmiştir.
Şimdi bu sayının dünya üzerine çizdiği özel bir yola şahit olacaksınız. Dünyadaki tüm dinleri, Hz. İsa’yı, havarilerini, Hz. Muhammed’i, tüm eski peygamberleri ve hatta Buda’nın ve Zerdüşt’ün peygamberliğini tek başına ispatlayışını göreceksiniz. Tüm dinleri ilgilendiren, hepsinin tek bir kaynaktan geldiğini, özlerinin bir olduğunu apaçık anlayacaksınız. Peygamberlerin ve kutsal kitapların, her şeyi bilen muhteşem güç; geleceği bilen yaratıcı tarafından gönderildiklerine şahit olacaksınız.
1. MUCİZE
ALTIN ORAN NOKTASI KABE’NİN YANINDAKİ ARAFAT KULESİNDEDİR
Ayet ve hadislere göre İslam’da hac, vakfedir. Vakfe hac esnasında Kabe’den yürünerek ulaşılabilen Arafat’taki bu kulenin etrafında milyonlarca insanın her yıl toplanması anlamına gelir.
Dünyanın altın oran noktasının Mekke’de olduğunu 2009 yılında ilk kez sizlerle paylaşmıştım. Mekke’nin altın oran noktası da Kabe’dir. Küresel bazda kutuplar arasındaki mesafenin; yani dünyanın kuzey kutbundan güney kutbuna olan mesafenin tam altın oran noktası; Kabe yakınında duran ve Hacc’ın asıl yeri olduğu ifade edilen Arafat kulesi çıkmaktadır. Arafat hacıların buluşma yeridir ve oradan yürüyerek Kabe’ye Allah ismi izi üzerinde tavaf ve say yapmaya giderler.
Google Earth ile bunu hemen test edelim.
(Arafat Kulesi-Kuzey Kutup Noktası) 7.639.605 metre
(Arafat Kulesi-Güney Kutup Noktası) 12.364.312 metre
12.364.312/7.639.605=1,618…
(Kusursuz Altın Oran)
Bu sadece 1. mucize ve bu belgesel dizisi boyunca 300 den fazla büyük mucizeye daha şahit olacaksınız.
2.Mucize
KULENİN KABE’YE UZAKLIĞI VE MESAFESİ KURAN’IN MESAJINI TAŞIR
Şimdi Arafat kulesinden Kuran’daki sure sayısı olan 114 derece açıyla, İslam’da Kur’an’ın gönderildiği alemlerin sayısı olan 18000 metre kadar ilerleyelim. Burası yeryüzünün altın oran bölgesinin Arafat’la birlikte, iki ana mekandan diğeri. Kabe milyarlarca insanın secde yönü.
3.Mucize
KABE’DEN 19 DERECE AÇI, VE 19 ENLEM PEYGAMBERLER ÇİZGİSİDİR
Kur’an Müddesir Suresinde der ki “O insanlara levhalar sunar, üstünde 19 vardır. O sayıyla mühürlü levhalar hem Hıristiyan ve Yahudilerin hem de Müslümanların imanını arttırır. Öne geçmek isteyenler için… O en büyüklerdendir. İnsanlar için bir uyarıcıdır.”
Altın yol; boylamların 40. değerinde, hac alanı sınırı olan Arafat Dağından başlar, şaşırtıcı şekilde yine enlemlerin 40. değerinde sona erer.
Şimdi bu noktadan 19 derece açıyla dümdüz bir çizgi çizelim. Çizginin uzunluğu da 19 enlem olsun. Yani 21. enlemden olgunluğun simgesi olan 40. enleme kadar gidelim. Bu enlem dünyadaki tüm büyük finans ve güç merkezlerinin olduğu, bolluk ve bereketin ana enlemdir. Yine 40’la mühürlü, hicri 40 yaşımda, ve tam 40.00 enleminde otururken, 40. boylamdan başlayarak yükselen ve hicri 1440 yılında keşfi nasip olan bu mucizenin, 19 ve 40 la ilgili daha sayısız sırrına şahit olacaksınız.
19,66 derecelik açı ile çizilen bu yol Allah’ın yoludur. 66 Allah kelimesinin matematiksel ebcedi karşılığıdır. 19 ise O’nun Kur’an da Müddessir Suresinde bahsettiği sayısal mühürdür. Bu mühür aynı zamanda güneş sisteminde ve altın oran mucizelerinde karşımıza çıkmaktadır.
Güneş sistemindeki gezegen ve uydulardan dönüş ekseni açısı, yörünge düzlemine açısı 66 derece 33 dakika olan başka bir gezegen yoktur. Allah dünyanın boynunu kendi isminin sayısal değeri kadar eğdirmiştir. (Allah Arapça ebced sisteminde 66 sayısına karşılık gelir)
Not: 23 derece 27 dakika ifadesi bu gerçeği gizlemek için söz konusu açının tersten ölçülmesi ile kamuoyuna duyurulmuştur. Nasa vb bilim kuruluşları gökteki her önemli şeye ve operasyonlarına kutsal kitaplardaki isimleri değil, onların düşmanları olan putperestlerin ve sözde tanrıların isimlerini vermekle ünlüdürler.
Kabe’nin 19 derece açıyla 19 enlem üstüne çıktığımızda Ankara’nın batısında bir bölgeye geliyoruz ki adı halk dilinde N-allah-han ilçesinde “Bağder-i Bala” denen yere. Bu mesafe Dünyanın Altın Oran merkezi olan Kabe-Arafat bölgesine tam bir büyük bir küçük altın oran uzunluğu kadar olacaktır. 1618 km + 618 km kadar. Mucizeler 1,618 yani altın oranla başladı ve şu ana dek 100’den fazla altın oran mucizesi gördünüz. Ayrıca kutsal kitapların ve güneş sisteminin ve geometrinin altın oran mucizeleri ile mühürlendiğini unutmayınız.
4.Mucize
ALTIN ORAN ÇİZGİSİ ÜSTÜNDEKİ ALTIN ORAN NOKTALAR DİZİSİ
Bu çizgi sıradan bir çizgi değil, dünyanın en önemli çizgisi, tüm dinleri doğrulayan sırat-ı müstakim. Tüm peygamberlerin üzerinde yürüdüğü doğruluk yolu bu çizgi. Sıratla ilgisini anlatmadan önce; çizginin iç ölçülerindeki altın oran ölçülerine bakalım.
Kabe’den bu çizgi üzerinde 618 km ve 19 derece kadar Kudüs’e ilerleyince El-Ula’ya geliriz. Burası Hz Salih ailesinin doğduğu yer.
Kabe’den tam 1000 km daha gidelim. Burası Medyen bölgesi ve Şuayb As. ın ailesinin doğduğu yer.
1234 km ve 567 metre 89 santim gidelim. Yani 10 parmaklı insana lütfedilmiş matematiksel sistemin SIRALI dizisi kadar. Bu mesafe çok keskin bir şekilde Kabe’nin kapısından Mescid-i Aksa’nın yada farklı bir deyişle Süleyman tapınağının kapısına olan hassas mesafedir. Eğer iki küçük altın oran mesafesinde yani 618X2=1.236 km gidersek yine Süleyman Mabedinin dış sınırına bir başka kutsal yer olan Zedekiah Mağarasına ulaşırız.
Kabe’nin içinde bulunduğu Mescid-i Haram’ın eski güney sınırı (750 metre) ile Zedekiah Mağarası- Mescid-i Aksa güney sınırı mesafesi 750 metre.
Kabe’den Salamis köyü yani havari Barnabas’ın doğduğu ve öldüğü köy 1618 km dir.
Ve son noktada bu mucizeleri yani İlahi Altın oran ve yol mucizelerini keşfeden kişinin de doğduğu köy yine bu çizgi üzerinde ve Kabe’ye 1618 + 618 Km uzaklığında, Havari Barnabas’a 618 km uzaklığında, Mescid’i Aksa’nın kapısına ise tam 1000 km uzaklığındadır.
5.Mucize
KUTSAL KİTAPLARDA ALTIN YOL: SIRAT
Matta 22
9 (isa dedi ki) (Tanrı; düğüne çağırmak için halkını elçilerini gönderdi); Şimdi kalkın yol kavşaklarına gidin, bulduğunuz herkesi düğün şölenine çağırın.’
Luka 3
4 Yeşaya peygamberin sözlerini içeren kitapta yazılı olduğu gibi: “Çölden bir ses yükseliyor: ‘Rab’bin yolunu hazırlayın, O’nun geçitlerini düzleyin. 5 Her koyak doldurulacak. Dik tepe ve tümsek hep alçaltılacak. Eğrilikler büğrülükler düzene bürünecek. İnişli çıkışlı yerler dümdüz yola dönüşecek. 6 Ve her can Tanrı’nın kurtarışını görecek.”
BARNABAS’IN DOĞDUĞU EV KABE İLE 19 DERECE VE 1618 KM
Kabe’den bu 19 derecelik çizgi boyunca tam 1618 km ilerlediğinizde ise en seçkin havarilerden olan Barnabas’ın ve ailesinin doğum yerine ulaşırız. O ki, günümüz Hristiyanlığının kurucusu Pavlus bile Barnabas’ın kefilliği ile havariler arasına katılabildi. Siyasi güç farkı oluşmasıydı dünya şimdi Barnabas’ın Yaratıcının bölünmez birliği ve ortaksızlığı ilkesine dayalı Tevrat’a daha uygun bir Hristiyanlık inancı yaşıyor olacaktı.
Kudüs’ten tam 1000 km ve 365 metre gittiğinizde yada farklı bir ifadeyle Barnabas’ın şehrinden 618 km 19 dereceyle ilerlediğimizde ise Bağder-i Bala ve Kara hisar köyü çıkar. Biliyorum merak ediyorsunuz. Tüm bu altın orana dayalı noktaların 19 la çizildiği son noktada ne var? 19 enlem yüksekliğinde, 19 derece ile altın oran ölçülerine göre çizilen bu dümdüz yolun sonunda Neden Nallah-an Bağder-e var?
6.Mucize
ALTIN ORAN MUCİZESİYLE GEÇEN 12. YIL SONUNDA; N-ALLAH-AN
Çocukluğumdan beri Allah’a ulaştıracak yolları ve mucizeleri arar dururum. Hayatımın neredeyse her gününü, devlet memuriyetimden istifa ederek peygamberlere Allah’ın lütfettiği ilahi mucizeleri tüm dillerde dünyaya duyurmaya adandım.
Tüm bu noktaları birleştirip altın oran ve 19 ile gittikleri noktayı gördüğümde çok şaşırdım. Çünkü bir büyük altın oran çizgisi tüm peygamberlerin yaşam yolu olurken, bir küçük altın oran yani 618 km daha aynı yolda ilerleyince; 7. ve son nokta olan memleketim Ankara Nallıhan Bağder-i Bala tam orada olduğunu gördüm. Gördüm ki yüce Allah, peygamberlerine, kutsal kitaplarına hizmetkar bu kulunu unutmamış. 10 yıl önce dünyanın altın oran noktasının keşfi ve dünyaya ilanı ile başlayan mucizeler yolculuğum; sonunda kendimi bu mucizenin parçası olarak buldu. Şahit olun; O hiç bir çabayı karşılıksız bırakmıyor. O’na sonsuz şükürler olsun. Bu bölge ile ilgili daha fazla detayı ilerleyen bölümlerde ve diğer kitaplarımda görebilirsiniz.
MUSA’NIN DOĞUM YERİNDEKİ MUCİZE
Bağder’den ve Kabe’den iç noktalara olan altın oranla oluşturulmuş peygamber ve ailelerinin doğum yerlerini gördünüz. Aslında yeryüzünde ki tüm “Ulul-azm (kitap ve şeriat sahibi, büyük)” peygamberler bu çizginin üzerinde yürümek için yaratılmışlardır. Çizginin dışında doğmuş görünen Nuh, Musa ve İbrahim peygamberlere dahi inanan halkları toplayarak çizginin üzerine götürmeleri emredilmiştir. İsa as’ın dahi; annesi Hz Meryem; Mısır’da iken yola çıkarılmış ve çizgi üzerinde doğumun gerçekleşmesi sağlanmıştır. Yani çizgi dışındaki 3 istisnai peygamber doğumunun nedeni; kutsal soyu kutsal çizgi üzerinde toplamaktır. Tüm halklar er yada geç bu çizgi üzerinde Allah’ın dini ve elçisi ile karşılaşırlar. Bu sırat üzerindeki karşılaşmada yürekten inanan halklar cennete geçerken bir kısmında bu sırattan cehenneme geri düşerler.
Musa ve İbrahim’in doğum yerlerinden çizgiye çekilseler de, onların doğum yerleri de mucizevi ve tamamlayıcı bir nitelik arz eder. Musa’nın doğduğu piramitler ve firavunlar bölgesinin boylamı 31.07 olduğu gibi Karahisar-Bağder’in de boylamı 31,07’dir. Yani onbinde bir hassasiyetle aynı boylam çizgisi üzerinde iki noktadırlar.
8.Mucize
BUDA VE ZERDÜŞT PEYGAMBERLER DE ALLAH TARAFINDAN SEÇİLMİŞTİR
Bağder’den güneye değil de, doğuya doğru Google Earth sisteminde 90 derecelik bir açıyla ilerlersek binde 1’lik açısal hassasiyetle önce Zerdüşt Peygamber’in şehrine ardından da Buda’nın doğduğu saraya; Limbuni Tapınağına ulaşırız. (Nepal’in tam altında). Bağder’den tam 90 derece güneye gidersek de Hz Musa’nın doğduğu yere Giza piramitleri bölgesine ulaşırız.
Yani Nallahan bağder’den hem güneye hem de doğuya 90 derecelik dik açılar kalan tüm peygamberlerin doğum yerlerini birleştirmektedir.
Halk dilinde “Nallahan” olarak adı geçen bu ilçe sanki bu mucize ile Allah’ı andırsın diye ismi özel seçilmiştir. Bu peygamberlerin ilahi bir görevle seçildiklerine ilişkin pek çok kanıtı doğrudan kutsal kitaplar üzerinden yakında göstereceğim.
9.Mucize
NALLAHAN’DAKİ İKİ MERKEZ ARASINDAKİ ALTIN ORAN BAĞLARI
Son nokta olan Bağder-i Bala köyü ile Karahisar yerleri de kendi aralarında altın oran açılarına göre kaderde belirlenmiştir.
Bağder-Karahisar Merkezleri Açısı
161,80 derece
Bağder Anne Ev – KaraHisar Baba Ev (Kapıdan Kapıya)
Uzaklık 3236 metre (2 Altın oran 1618+1618=3236 )
Açı 160,81 derece (Tersten 19,19 derece)
Bağder Köyün Kuzey Sınırından Kuzey Kutup Noktasına
5555 km.
Bağder Köyün Güney Sınırından Ekvatora
4444 km
Kara Hisar Baba Evi ve Bahçesindeki Tapınaktan Güney Kutup Noktası
14444 km
10.Mucize
GOŞEN’DEN AĞLAMA DUVARINA YAPILAN YOLCULUK KADERDE YAZILIDIR
Hz Musa’nın ailesinin doğum yeri olduğu ve Yakupoğulları yani yahudilerin yerleşim merkezi olduğu düşünülen Goşen bölgesi ile Kudüs Ağlama duvarının arasındaki açı tam 19,618 derece ve mesafe göklerin kat sayısı, Tevratta yeryüzündeki Rabbin gözleri olarak sembol edilen şahit resuller sayısınca, 7 noktalı bu kutsal yola atıfla tam 7X7X7=343 km’dir.
Goşen’den, Mescid-i Aksa Ağlama Duvarına Mesafe ve Açı
343,000 km (7X7X7=343 )
70,382 derece (19,618 derece ekvatorla açısı)
Peygamberlerin ve kutsal kitapların günümüzde ortaya çıkması için saklanan, hem bir müjde hem de bir uyarı olan, size göstermem için ilham edilmiş 1000 mucize var. Bir sonraki bölümde koordinat sistemlerindeki tesadüfle açıklanamayacak başka mucizeleri göreceğiz. Dinlerin birliğine ve özüne giden yolculukta benimle yoldaş olmaya devam edin.
1.DURAK KABE VE ARAFAT MUCİZESİ
Kabe’nin Koordinat Değerleri
21°25′ – 39°49
(Yüzdelik Cinsinden 21.42 – 39.82)
KOORDİNATA GİZLİ PEYGAMBERİN HAYAT ŞİFRELERİ
21,4 ve 39,8 nedir bilir misiniz? Peygamber Hz Muhammed As. miladi takvim sistemine göre yaklaşık 39 sene, hicriye göre 40 sene beklemiş ve sonunda vahiy gelmiş yani 40 yaşına az kala peygamber olmuştu. Daha sonra yine miladi takvime göre 21 yıldan biraz fazla, hicriye göre 23 yıl süren bir peygamberlik dönemi olmuştu. Yani Kabe’nin koordinatları peygamberlik sürelerini ve yaşı gösteren bir saat gibiydiler.
Miladi Takvime Göre;
21,2 yıl peygamberlik Süresi 39,4 yıl peygamberliğin geldiği yaş. Kabe koordinatı 21:2 enlem 39,4 boylamdır.
Hac Mekke’de, 22. enlemde başlar. Hac Suresi 22. suredir. Hac Mikat sınırından başlar. 22.41 koordinatı Mekke il sınırları içinde kuzeydeki Mikat sınırlarını gösterir. 22.41 ayetinde “mekke” kelimesi geçer. Görebilenler için imkan manasında kullanılan bir kelimenin içine gizlenmiştir.
Ayrıca 22 enlem ve 41 koordinatı Mekke il sınırlarının ortasını gösteren bir işaretçi konumundadır.
22/HACC-41 Ellezîne in mekkennâhum fîl ardı ekâmûs salâte ve âtevuz zekâte ve emerû bil ma’rûfi ve nehev anil munker ve lillâhi âkıbetul umûr.
Yeryüzünde onlara imkânlar verseydik, namazı ikame ederler (kılarlar), zekâtı verirler, maruf ile emrederler ve münkerden nehyederlerdi (yasaklarlardı)…
1. | ellezîne | : o kimseler, onlar |
2. | in | : eğer, ise |
3. | mekkennâ-hum | : onlara imkân verdik |
4. | fî el ardı | : yeryüzünde |
5. | ekâmû es salâte | : namazı ikame ettiler (ederler, kılarlar) |
KABE
21:25 DERECE yada Yüzdelik İfadesiyle = 21.42
Açıkça Ka’be den bahsedilmiştir. Kuran’da sadece bir kaç ayet Kabe’den bahseder.
2/BAKARA-125 (Meâlleri Kıyasla): Ve iz cealnâl beyte mesâbeten lin nâsi ve emnâ, vettehizû min makâmı ibrâhîme musallâve ahidnâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle en tahhirâ beytiye lit tâifîne vel âkifîne ver rukkais sucûd.
Ve Biz beyt’i (Kâbe’yi) insanlar için sevap (kazanılan) ve emin olan (bir yer) kılmıştık. Ve siz, İbrâhîm’in makamından bir namaz yeri ittihaz edinin. Ve Biz, İbrâhîm (a.s)’a ve İsmail (a.s)’a: “Tavaf edenler, âkifler (ibadet için kalanlar), rükû ve secde edenler için beytim’i temiz tutsunlar.” diye ahdettik.
Kabe’nin enlem değerleri ile ilgili mucizeyi açıkladığımda bir kısım her şeye çamur atmayı alışkanlık haline getirmiş insanlar koordinatlar sadece derece değil dakika olarak da ifade edilebilir diyerek karşı çıkmışlardı. Ayet onlara tokat gibi cevap vermişti. Kabe yani kıblenin değiştirilemez olduğunu kıble olan Kabe’nin koordinatlarına gizliyordu. Kabe’nin yüzdelik derece cinsinden enlem değerleri (21.42) şöyle diyor;
2/BAKARA-142 Se yekûlus sufehâu minen nâsi mâ vellâhum an kıbletihimulletî kânû aleyhâ kul lillâhil meşrıku vel magrıb, yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm.
İnsanlardan bazı kendini bilmezler diyecekler ki: “Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?” De ki: “Doğu ve batı Allah’ındır. O, dilediğini Sıratı Mustakîm’e hidayet eder.”
Ayrıca bu ayette Yeşua yani İsa’nın Kitab-ı Mukaddes’teki adının, mehdinin adının, ve Kabe Sırat’ın başlangıç yeri olduğundan sırat ve kıblenin adının geçmesi son derece dikkat çekicidir. Altın oran çizgisinin Sırat-ı Müstakim olduğunu unutmayınız.
2.DURAK AL-ULA (SALİH AS) KOORDİNATI MUCİZESİ
Semud kavmi Allah’ın verdiği nimetlerle lüks ve görkemli bir hayat yaşamaya başlamışlar, şükür edeceklerine şımarıp azgınlaşmışlar ve haktan yüz çevirmişlerdir. Allah’ın onlara rahmet olarak gönderdiği Salih aleyhisselam’ı uyarıcı olarak kabul etmemişlerdir
Suudi Arabistan yönetimi, Fransızlarla ortak olarak birçok arkeologu, epigrafçıyı (kitabe okuyanlar), para bilimciyi (numismatists), topografçıyı, seramisti, botanikçiyi, antropologu ve jeofizikçiyi bölgeye davet etmiş. 2008-2012 yılları arasını kapsayan yeni çalışma ve kazı programı yapılmış. Birçok kitabenin de bulunduğu bölgede, yapılacak araştırmaların, milat öncesi tarih hakkındaki düşünceleri değiştireceği ifade ediliyor. Bölge küçük bir yerleşim yeri değil. Her kilometre başında farklı bir tapınak, yerleşim yeri ve heykeller görmek mümkün. 20 km’yi aşan çapta bir alana yayılmış bir çok merkeze ve çekim merkezine sahip kalabalık bir yerleşim yeri.
***Al-Ula (Semud Kavmi) Salih
Semud kavminin şehri olan Al-Ula’nın koordinatları;
26;41 enlemi
26/ŞUAR–141 Kezzebet semûdul murselîn(murselîne).
Semud (kavmi) de mürselini (resûlleri) tekzip etti (yalanladı).
26/ŞUARÂ-142 İz kâle lehum ahûhum sâlihun e lâ tettekûn(tettekûne).
Onların kardeşi Salih (A.S) da onlara: “Siz takva sahibi olmayacak mısınız (Allah’a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?” demişti.
Al Khuraymat. Al Ula’nın 4 km kuzey doğusunda. En iyi korunmuş 20 mezar burada. İnsan başlı, aslan gövdeli, kanatlı şekiller, çanak içinde gül benzeri şekiller cenaze ritüelleri olarak kullanılmış.
Fil kayası (Sakharat al-Fil – Elephant Rock): Al-Ula’nın 11 km kuzeyinde, rüzgarın oyduğu yekpare, yumuşak kırmızı kumtaşından oluşmuş.
Al-Ula Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Mezarların oyulması demir murçlarla yapılmış. Bir mezarda birden fazla aile ferdinin yatabileceği ayrı ayrı oyuklar bulunmakta.
Burayı gezmek istiyorsanız Riyad’daki National Museum yani ulusal müzeye ziyaret tarihinden en az bir hafta önce başvurup izin alınmalıdır. Karayolu ile Medine’den 380 km uzaklıkta. Gizem Mocan Cidde’den uzaklığın 800 km olduğunu belirtiyor. Arabistan’da fotoğraf çekmek yasak ama Madain Salih’te serbest. Bunun yanında video, film çekimine, yemeye, içmeye ve gece kalmaya izin verilmiyor ama yakınında kamp yapılabildiği söyleniyor. En yakın yerleşim yeri 22 km uzaklıktaki Al Ula (Al Oula). Al Ula’da 4 yıldızlı oteller var.
Buraya El Hicr (kayalı arazi anlamında) bölgesi deniliyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) “el- Hicr” bölgesini Dünya Mirası Listesi içine almış. Salih adı neyin nesi derseniz Kur’an-ı Kerim’de adı geçen ve Semud (Thamud) kavmine gönderilen Salih peygamber. Salih Peygamber’in kavmi Semud halkı, çöllerle kaplı olan Arabistan yarımadası gibi bir coğrafyada, Allah’ın verdiği yeşillikler içinde cennet gibi bir beldede yaşıyorlardı.
Bölge hakkında detaylı bilgi için;
https://bpakman.wordpress.com/dunya/orta-dogu/suudi-arabistan/ziyaret/madain-salih/
http://www.gencbirikim.net/medain-i-salih-notlari/
3.Durak MEDYEN ŞUAYB AS. KOORDİNAT MUCİZESİ
Kur’an, yoruma açık olmayacak şekilde, Medyen bölgesinin koordinatlarında Medyen hakkında, “Medyen” kelimesini ve elçisinin ismini anarak bilgi vermektedir. 29:36 Ve Medyen, onların kardeşi Şuayb’ı (gönderdik). O zaman onlara: “Ey kavmim! Allah’a kul olun ve ahiret gününü dileyin. Yeryüzünde fesat çıkaranlar olarak azgınlık etmeyin .” dedi.
“Medyen” kelimesinin menşei hakkında farklı görüşler ileri sürülmektedir. Hz. Şuayb’ın ve gönderildiği kavmin Arap, dolayısıyla bu kavmin adı olan Medyen’in “ikamet etmek” anlamındaki “müdûn” veya “hükmetmek” mânasındaki dîn kökünden türemiş Arapça bir kelime olduğu ileri sürüldüğü gibi Arapça olmadığı da ifade edilmektedir (Lisânü’l-ʿArab, “mdn” md.; Mevhûb b. Ahmed el-Cevâlîkī, s. 326; Jeffery, s. 260; M. Beyyûmî Mehran, s. 193).
Medyen Bölgesi – Şuayb Peygamber
Enlem 29
Boylam 36
29/ANKEBÛT-36 Ve ilâ medyene ehâhum şuayben fe kâle yâ kavmi’ budûllâhe vercûl yevmel âhıra ve lâ ta’sev fîl ardı mufsidîn.
Ve Medyen, onların kardeşi Şuayb’ı (gönderdik). O zaman onlara: “Ey kavmim! Allah’a kul olun ve ahiret gününü dileyin. Yeryüzünde fesat çıkaranlar olarak azgınlık etmeyin .” dedi.
Yoruma açık olmayacak şekilde, Medyen bölgesinin koordinatlarında Medyen hakkında, Medyen kelimesini ve elçisinin ismini anarak bilgi vermektedir.
Kitâb-ı Mukaddes’e göre Medyen (İbrânîce’de Midyan / Midian, Tevrat’ın Yunanca tercümesinde Madian / Madiam) öncelikle bir şahıs adı olup Hz. İbrâhim’in üçüncü eşi Keturah’tan olan dördüncü oğlunun (Tekvîn, 25/2; I. Târihler, 1/32), aynı zamanda bu kişinin soyundan gelen ve Midyânîler (Midyanim, Madianites) denilen halkın ve onların yaşadığı bölgenin adıdır. Tevrat’ta, Hz. İbrâhim ve Keturah’ın üçüncü çocuklarının adı olan Medân’ın Medyen’in farklı yazılmış şekli olup ikisinin aynı kişi olduğu da ileri sürülmüştür (DB, IV/I, s. 531; IDB, III, 318); “Medân” aynı zamanda Arapça’da bir put adıdır (Lisânü’l-ʿArab, “mdn” md.; Cevâd Ali, VI, 282). Diğer taraftan kelimenin Mısır’daki bir yer veya kabilenin adından türediği de söylenmektedir (Reşîd Sâlim en-Nâdûrî, II, 71).
Eski Ahid’e göre Medyen, Mısır ve Ken‘ân ile ticaret yollarını elinde tutan yerleşik ve göçebe kabilelerin hâkimiyetindeydi (Sayılar, 31/10). Bu kabileler başta ticaret olmak üzere hayvancılık ve madencilik alanlarında faaliyet gösteriyorlardı. Midyânîler güneyden kuzeye giden ticaret yoluna da âşina idiler. Medyen halkının ticaretle meşguliyeti Hz. Şuayb’ın onlara verdiği Kur’an’daki öğütlerden de anlaşılmaktadır.
Eski Ahid’de “Medyen” adında bir şehirden söz edilmemektedir. Ptoleme ise aynı bölgede sahilde “Modiana” adlı bir şehirle körfezden 26 mil uzaklıkta iç kesimde “Madiana” isminde bir başka şehirden bahsetmekte olup burası Josephus’un Madian, Eusebius’un Madiam ve müslüman yazarların Medyen dedikleri yere tekabül etmektedir (IDB, III, 375; EI2 [Fr.], V, 1145).
4/5.DURAKLAR KUDÜS VE LUT GÖLÜ
Kudüs’ün enlem değeri olan 31, Kuran’da Lokman suresinin adıdır. Lokman as. Rivayetlere göre Davut As. İle birlikte Kudüs’te yaşamış Allah katında çok seçkin bir insandı. Kendisine peygamberlik mi? İlim ve hikmet mi? Diye teklif edilmiş, kendisi ilim ve hikmeti seçmiş, onun yerine Davud as. Peygamber olmuştur. Kuran’da görüldüğü üzere Davud isminde bir sure yoktur ve Lokman as.’ın sözleri bir sure haline getirilmiştir. Ve Kudüs’ün enlem değeri ifade eden sureye de Kudüs’ün en seçkinlerinden ve tevazu ile Davud’un veziri olan Lokman as.’ın ismi verilmiştir. Görüyoruz ki zahiren üstün ve saltanat sahibi olan birinden, hakikatte ve gizli de, ilim ve hikmet sahibi bir insan daha üstün olabilmektedir. Onunla ilgili, Davud’un ve diğer peygamberlerin kendisine ilim ve akıl danıştığı pek çok güzel hikayeler kitaplarda mevcuttur.
Rivayetlere göre “Lokman Hekim” ismiyle de anılmaktadır. Ölümsüzlük iksirini bir bitkide bulmuş ama Allah’ın muradına ters olduğundan onu kaybetmiştir.
Lut’un şehri ve Kudüs şehri bitişik olduğundan birlikte anılmıştır.
Kudüs- Hz Musa ve Yeşua (İsa)
Enlemi 31
Boylamı 35:14-16 arası
Boylam Değerlerindeki İşaretler
Şüphe yok ki Yakupoğullarının Mısır’dan Kudüs’e girişi ve orada bir kültür ve medeniyet inşa etmelerinin öncüsü Hz Musa’dır. Musa’nın belki de var oluş amacı Yakupoğullarını Kudüs’e götürmek ve yerleştirmektir. Bu nedenle Kudüs, Mescid-i Aksa’nın boylam ayetine baktığımızda tam 4 kez Musa kelimesi harflerinin yan yana kullanıldığını görürüz. Ayette İsrail halkının Kudüs’ten çıkarılmasına ve cezalandırılmasına neden olan şirk gibi kötülüklere atıf yapıldığı da görülmektedir.
ن تَدْعُوهُمْ لَا يَسْمَعُوا دُعَاءكُمْ وَلَوْ سَمِعُوا مَا اسْتَجَابُوا لَكُمْ وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكْفُرُونَ بِشِرْكِكُمْ وَلَا يُنَبِّئُكَ مِثْلُ خَبِيرٍ ﴿١٤
35/FÂTIR-14 (Meâlleri Kıyasla): İn ted’ûhum lâ yesmeû duâekum, ve lev semiû mâstecâbû lekum, ve yevmel kıyâmeti yekfurûne bi şirkikum, ve lâ yunebbiuke mislu habîr.
Eğer onlara dua ederseniz sizi, dualarınızı işitmezler. Şâyet işitmiş olsalar (bile) size icabet edemezler. Kıyâmet günü sizin şirkinizi inkâr edecekler. Ve sana (bu haberin) mislini (benzerini) verecek bulunmaz.
35:14 ayetinde “Musa” harfleri yan yana geçtiği gibi yine koordinatı Kudüs’te yer alan 35:13 ayetinde yeniden “musemmâ” kelimesi ile yine “Musa” ismiyle karşılaşırız. “İsa” kelimesi de Elif ve Sin birleşerek ortaya çıkmıştır.
Mescid-i Aksa bölgesinin doğu sınırı olan 35:16’da ise İsa’nın (İncil’deki adıyla Yeşua) adı verilerek oradan gönderilecekleri açıklanır.
35:16
İn yeşeu yuzhibkum ve ye’ti bi halkın cedîd(cedîdin).
Eğer dilerse sizi giderir (yok eder) ve (sizin yerinize) yeni bir halk getirir
“Yeşeu” ile “Yeşua”nın Arapça’daki yazımı aynıdır. Kur’an orjinalinde hareke yoktur. Gerçekten de Hz. İsa’yı yani Yeşua’yı yalancı peygamber zannederek öldürmeye çalışmaları nedeniyle dolan günahlar bardağı taşırmış ve İsa’yı öldürmek isteyenler daha hayatta iken 2000 yıllık sürgün (bkz. Ms. 70) İsrailoğulları’nın üzerine hak olmuştur. Allah hem bu koordinattan kovulan bir milleti hem de kovuluş nedenini hem de kovulduğu boylam değerini ayetin içine nakşetmiştir.
6.DURAK SALAMİS BARNABAS’IN KENTİ
Barnabas havarilerin öncüsüydü. Tüm mal varlığını diğer havarilerin dünyaya yayılarak İseviliğin yayılması için harcamıştı. Tarihçilerin görüşüne göre onun inancı ve finansal desteği olmasaydı İsevilik bu denli genişlemezdi. Ancak daha sonraki zamanlarda Pavlus’un Roma halkını memnun eden esnek ve paganizme daha yakın olan görüşleri kabul gördü. Roma siyasi gücü ve etkinliği sayesinde Pavlus’un görüşlerini benimseyerek Barnabas’ın İsevilik yorumunu bir kenara bıraktı. Oysa Pavlus havariler arasına ancak Barnabas’ın kendisine kefil olması sayesinde girebilmişti. Yoksa onu kabul etmeyeceklerdi. Barnabas Tevrat’a daha bağlı bir yol izlerken, Pavlus Tevrat’ı neredeyse bir kenara attı ve İsa’nın söylemediği bir çok şeyi söyleyip İseviliği aslından uzaklaştırdı. Ancak siyasi güç Pavlus’un yanındaydı.
Kuran’daki 35. surenin (enlemin) 31-33 (boylam) ayetleri arası Barnabas’ın ve havarilerin yolcukları ile hikayesine işaret etmektedir. 35. enlem Salamis’in enlemidir. 31 ve 33 ise Kıbrıs’ın doğu ve batı sınırlarını çizer. Barnabas ile havariler 31. boylam üzerinden Kıbrıs’a gelmiş ve 33. enlemdeki Salamis’e yerleşmişler burada dini yayarken şehit edilmişlerdir.
Salamis doğumlu havari Barnabas, havari Paulos ve Vaiz Johannes Markus ile birlikte Kıbrıs’ın 35:31 batı yolundan gelerek 35:33 olan Salamis’e yerleşti.
35/FÂTIR-31 Vellezî evhaynâ ileyke minel kitâbi huvel hakku musaddikan limâ beyne yedeyhi, innallâhe bi ibâdihî le habîrun basîr.
وَالَّذِي أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ هُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ إِنَّ اللَّهَ بِعِبَادِهِ لَخَبِيرٌ بَصِيرٌ ﴿٣١
“Ve sana kitaptan vahyettiğimiz, onların ellerindekini (Tevrat ve İncil’i) tasdik edici olarak haktır. Muhakkak ki Allah, kullarından mutlaka haberdar olandır, görendir.”
“Salamis’in yani Barnabas’ın doğum yerinin koordinat değerini taşıyan bu ayetteki son kelime Barnabas’ın harflerini sıralı olarak içinde taşır.
عِبَادِهِ لَخَبِيرٌ بَصِيرٌ
İbadahi (kullar)
lehu (ondan yana)
be-runa-ba-se (barnabas)
Barnabas’ın dünyaya iseviliği yaymaya öncü olduğu yerde sıralı olarak bulunması ne büyük hikmettir. Musa’dan gelen Tevrat’ın koruyucuları ve taşıyıcıları olduklarından Musa kelimesi de “musaddıkan” kelimesi ile bu kısa ama mucizevi ayetin içine gizlenmiştir. Basnabas’ın ve Musa’nın isminin geçtiği ayetin bir sonrasında Havarilerin hikayesini ve misyonlarını ele alması muhteşemdir.
35/FÂTIR-32(İncil ve Tevrat’ın kendisine emanet edildiği kişiler; Havariler topluluğu)
Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba (Tevrat ve İncil’e) varis kıldık. Böylece onlardan bir kısmı nefsine zulmedicidir, onlardan bir kısmı orta yoldadır. Onlardan bir kısmı da Allah’ın izniyle hayırlarda yarışanlardır (en ileride olmak için çalışırlar). İşte o ki o, büyük fazilettir.
35/FÂTIR-33 (Havariler)
(Onlar; Tevrat’a İncil’e varis kılınan ve onu sahiplenip yarışanlar), Aden cennetlerine girerler. Orada altından bilezikler ve inciler takarlar. Ve orada onların elbiseleri ipektir.
Havarilere övgü…
7. DURAK KURAN’DAKİ KOORDİNAT DEĞERLERİ
Kuran-ı Kerim’de Sırat üzerindeki tüm noktaların ve peygamberler tarihindeki önemli noktalarla ilgili yerlerin koordinatlarına dair işaretler vardır. Ekseriyetle Sırat üzerindeki her kapıdaki elçinin yada uyarıcının ismi geçmektedir. İlginç şekilde Bağder ve Karahisar köyleri olan 7. Durak’ta burada bulunan ve altın oran, altın yol sırat ve daha yüzlerce keşfin kendisine bir mucize olarak verildiği uyarıcının tüm soyunun isimleri de koordinatlarla eş sayılara sahip ayetlerde yer almaktadır. Sırayla tüm duraklardaki ifadeleri inceleyeceğiz.
Karahisar’daki Babamın Evinin ve Çevresinin Enlem Değeri
40;07,07,07-09 evin koordinatı
Boylam 31.07 boylam değeri
Annemle babamın evi koordinatları arasında 40 sn fark var.
Annemin evi ve çevresi 31.06.18 değerine sahip.
Karahisar Köyü Babamın ve Soyun Doğduğu Ev
40;07,09 Enlem Değeri
31; 07,04 Boylam Değeri
Biliyorsunuz ki 40 ve 7 anahtar sayımızdı. Bir de Altın Oran sayısı. Hepsini bu koordinat değerlerinde göreceğiz.
40:7 AYETİNDE; DÜNYANIN 40.7 ENLEMİNDEKİ VEKİLİN AİLE İSİMLERİ GEÇER
Baba Soyunun enlem değerleri bir hikmet taşıdığı gibi bu ayetin manası da olağanüstü sırları ortaya koymaktadır. Ayette bu durağının vekilinin soyu anıldığı gibi sebil yani sırat mucizesinin ismi de son durak olması nedeniyle zikredilmiştir. Ayrıca ayette kıyamet günü Allah’ın tahtının yanındaki bir kişiden bahsedilmesi de dikkat çekicidir.
40:7
Ellezîne yahmilûnel arşa ve men havlehu yusebbihûne bi hamdi rabbihim ve yu’minûne bihî ve yestagfirûne lillezîne âmenû, rabbenâ vesi’te kulle şey’in rahmeten ve ilmen fagfir lillezîne tâbû vettebeû sebîleke ve kıhim azâbel cahîm.
الَّذِينَ يَحْمِلُونَ الْعَرْشَ وَمَنْ حَوْلَهُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيُؤْمِنُونَ بِهِ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْمًا فَاغْفِرْ لِلَّذِينَ تَابُوا وَاتَّبَعُوا سَبِيلَكَ وَقِهِمْ عَذَابَ الْجَحِيمِ
Annemin Köyününü Koordinatında:
Emine: Annem
Ali: Annemin babası
Ahmet: Babamın babası
Sebil: Yol
DOĞRU ÇEVİRİSİ AŞAĞIDAKİ GİBİDİR
40:7 Tahtı taşıyanlar ve onun etrafındaki o kişi, Rablerini hamd ile överler ve O’na îmân ederler. Ve inanmış olanlar için mağfiret dilerler: “Rabbimiz, Sen her şeyi rahmetle ve ilimle kuşattın. Böylece tövbe edenleri ve Senin yoluna (Sıratı Mustakîm’e) tâbî olanları mağfiret et . Onları cehennem azabından koru!”
1. | ellezîne | : onlar |
2. | yahmilûne el arşa | : tahtı taşıyorlar, tutuyorlar |
3. | ve men havle-hu | : ve onun etrafındaki kişi |
4. | yusebbihûne | : tesbih ederler |
5. | bi hamdi | : hamd ile (ahmed gizli) |
6. | rabbi-him | : onların Rabbi, Efendileri |
7. | ve yû‘minûne | : ve îmân ederler |
8. | bi-hi | : ona |
9. | ve yestagfirûne | : ve mağfiret dilerler, |
Enok’un kitabında bu sahne çok detaylı anlatılmıştır. Yeryüzüne Rahman bulutları yaran bir ordu ile gelir ve insanları , krallarıyla ve öncüleri ile birlikte toplar. Rabbin tahtının önünde duran ve yeryüzünde kurulan Tanrı’nın krallığında taç giyen bir kişi olacaktır. Üzerine doğruluk ve adalet ruhu dökülecek; hatta kurulacak dünya cennetinin Allah adına yönetecek olan seçilmişi – lideri ilan edilecektir.
Yine Tevrat’ta Kuran’ın bu anlatımını destekleyen ayetler vardır. Bunu ilerleyen kitaplarda ayrıca ve geniş kapsamlı izah edeceğim.
KARAHİSAR KÖYÜ KODLU (40;07) AYETTEKİ ANAHTAR KELİMELER
Dedem Ahmet Çetinkaya(Karahisar Köyündeki Babamın Babası) (Rahmete kelimesinde gizli)
Annem Emine Meta ( Amenü ve Yu’minune kelimelerinde gizli – orijinal Kuran’da harekeler yani sesli harfler yoktur )
Sebil (Yol demektir. Anlattığımız tüm mucizeler Sırat ve doğru düz yol üzerine inşa edilmiştir)
40 ve 7 ( Mucizelerin keşfedileceği ve dünyaya duyurulacağı yaş ile 7 mim kodu)
40:31 AYETİ; 40:31 KOORDİNATLARINDAKİ VEKİL HAKKINDA BİLGİ VERİR
Bağder-i Bala
40 enlem-31 boylamında
40° 7′ – 31° 6.18
40:31
Misle de’bi kavmi nûhın ve âdiv ve semûde vellezîne min bağdihim, ve mâllâhu yurîdu zulmen lil ibâd(ibâdi).
Nuh, Adin ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonraki kavimlerin durumu gibi. Ve Allah, kulları için zulüm dilemez.
Yıllardır üzerinde çalıştığım dünyaya barış getireceğine inandığım projemin adı olan Diwos’u bu ayette görmek, emine, eridu, bağdihim ve mi-nallahu (tenvinli mim) gibi kelimeleri de görmek beni mutlu etti. Burası Altın Yol’un iki ucundan bir diğeri idi. Altın yol üzerinde kavimlerin bazıları olduğundan onların da isimlerinin ardışık olarak sayılması da ibret vericidir.
40:7
Ellezîne yahmilûnel arşa ve men havlehu yusebbihûne bi hamdi rabbihim ve yu’minûne bihî ve yestagfirûne lillezîne âmenû, rabbenâ vesi’te kulle şey’in rahmeten ve ilmen fagfir lillezîne tâbû vettebeû sebîleke ve kıhim azâbel cahîm.
الَّذِينَ يَحْمِلُونَ الْعَرْشَ وَمَنْ حَوْلَهُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيُؤْمِنُونَ بِهِ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْمًا فَاغْفِرْ لِلَّذِينَ تَابُوا وَاتَّبَعُوا سَبِيلَكَ وَقِهِمْ عَذَابَ الْجَحِيمِ
Ahmet, emine ve sebil (yol) kelimesi geçmektedir. Yani babamın köy koordinatında; babamın babası ve zevcesinin adı yer alır. Bunu yeniden hatırlattım çünkü bir sonraki ayet yani 40:08 de açıklaması yapılmaktadır.
Arşı taşıyanlarla onun çevresindeki (havle-hum), Rablerine hamd ederek onu tenzih ederler ve inanırlar ona ve inananlara bağışlanma dilerler, Rabbimiz derler, rahmetin ve bilgin, her şeyi kavramış, kaplamıştır, artık tövbe edenleri ve senin yoluna uyanları bağışla ve koru onları, yakıp kavuran cehennem azabından.
Daha sonra ayet sanki bunların baba ve zevceleri ve onun zürriyeti ile ilgili olduğunu ifade edercesine bu durumu dile getirmiştir.
Rabbenâ ve edhilhum cennâti adninilletî vaadtehum ve men salaha min âbâihim (babaları) ve ezvâcihim (karıları) ve zurriyyâtihim (çocukları) inneke entel azîzul hakîm.
Rabbimiz, onlara vaadettiğin adn cennetlerine, onları ve onların babalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden salâha ulaşanları dahil et. Muhakkak ki Sen, Sen Azîz’sin, Hakîm’sin.
Ve izâ hadaral kısmete ulûl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkînu ferzukûhum minhu ve kûlû lehum kavlen ma’rûfâ.
Ve miras taksiminde, akrabalar, yetimler ve yoksullar orada hazır bulunursa, o taktirde onları, ondan rızıklandırınız ve onlara güzel söz söyleyiniz.
Bazı ayetlerde olduğu gibi “Sıfır” atlanarak incelenirse Anne soy adı olan “meta – kara (köy) – kuraba” yani “meta, kara köyü, akraba” kelimeleri oluşur.
Ve minen nâsi men yeşterî lehvel hadîsi li yudılle an sebîlillâhi (31.6.18 sebilin başlangıç noktası ve altın oran sayısıdır) bi gayri ilmin ve yettehızehâ huzuvâ(huzuven), ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun).
Ve insanlardan bir kısmı boş sözleri satın alırlar, ilimleri olmaksızın Allah’ın yolundan saptırmak için. Ve onu eğlence (alay konusu) edinirler. İşte onlar için muhin (aşağılayıcı) bir azap vardır.
Ve izâ tutlâ aleyhi âyâtunâ vellâ mustekbiran ke en lem yesma’hâ keenne fî uzuneyhi vakrâ(vakran), fe beşşirhu bi azâbin elîm(elîmin).
Ve ona âyetlerimiz okunduğu zaman onu işitmemiş gibi kibirlenerek döner (gider), onun kulaklarında vakra (işitme engeli) varmış gibi. Öyleyse onu elîm azapla müjdele (ikaz et, uyar).
“Yol” yani “sebil” kelimesi ile “Musta(fa)” kelimesi hatta köy adı olan “(kara)” kelimesi koordinatla ilgili ayette yer alır.
7.DURAK; 31.06.18’NİN DİĞER DURAKLARA OLAN MUCİZEVİ ÖLÇÜMLERİ
Bağder-Karahisar Merkezleri Açısı
161,80 derece
Bağder Anne Ev – KaraHisar Baba Ev (Kapıdan Kapıya)
Uzaklık 3236 metre (2 AO)
Açı 160,8 derece
Bağder-Al-UlA (Salih Peygamber)
1618 km
Bağder Ev – Salamis (Barnabas) – Gazimagosa
Gazimagosa yerleşim yeri 606 Kuzey – 618 km güney resmi sınırına olan uzaklığıdır.
(Salamis Gazimagosa’da yer alır ancak Barnabas’ın doğduğu evin kasabadaki tam yeri bilinmiyor)
Bağder Anne Evi – Kabe Kapısı
2234,5 km (1 büyük 1618+ 1 küçük 618 Altın Oran Mesafesi (1,5 km farkla))
Bağder Anne Evi – (Arafat Mina – Cemre İbrahim As. Köprü Başı)
2236 km (1 büyük 1618+ 1 küçük 618 Altın Oran) Mesafesi 1618+618=2236 km (Tam))
Bağder Ev – Kudüs Mescid-i Aksa
1000km 360m (Tam 1000 km olursa Tapınak Alanı – 360 metre Ağlama Duvarına Mesafe))
Bağder- Kutup Noktası
Köyün Sınırlarını belirlemek için kabaca kuzeyden 1 km ve Güneyden 1 km, anne evinden daire çevirerek yapılan ölçümde
- Bağder Köyün Kuzey Sınırından Kuzey Kutup Noktasına
- 5555 km.
- Bağder Köyün Güney Sınırından Ekvatora
- 4444 km
- Kara Hisar Baba Evinden Güney Kutup Noktası
- 14444 km
Karahisar Boylam: 31:07
Giza Piramitleri Boylam: 31:07
Bağder Ev- Buddha Ev (Lumbini Temple)
90 (89,9) derece (Binde 1 farkla dik açı)
Kabe – Nasıriye arası (İbrahim As.’a yakın Ur’da bir tapınak)
1244,946 km (2 küçük Altın Oran 1236 ile 8 km fark)
60,54 derece (61,8 Altın oran açısı ile sadece 1 derece fark) (Hz İbrahim’in ev yeri tam bilinmediğinden fark oluşmuş olabilir.)
20.135
De ki; “herkes beklemekte, bekleyin bakalım, yakında bileceksiniz: düz yolun (sırati) sahibleri kimler? Ve hadi edilmiş (muhte’da)?”
Ankara ve Çevresi Dünyanın Coğrafi Merkezi Oluşu
(Wikipedia)
Türkçesi
1973’te San Diego’daki Körfez Enerji ve Çevre Sistemleri ile fizikçi olan Andrew J. Woods, dijital bir global harita kullandı ve Türkiye’de 39 ° 00′N 34 ° 00 koordinatlarını dünyanın merkezi olarak hesapladı. Bu nokta Giza’nın tam 1000 km kuzeyinde idi.
Benzer bir sonucu Holger Isenberg elde edilmiştir:
40 ° 52’0 “N, 34 ° 34’0” E. 2016’da Google Haritalar , dünyanın coğrafi merkezi olarak 40 ° 52′N 34 ° 34′E olarak işaretlendi. (Ankara’nın bölünmeden önceki, tarihi en geniş sınırlarını kapsıyor.) [1]
İngilizce Orjinali
History of geo-centroid calculation
In 1973, Andrew J. Woods, a physicist with Gulf Energy & Environmental Systems in San Diego, used a digital global map and calculated the coordinates on a mainframe system as 39°00′N 34°00′E, in modern Turkey, 1,000 km north of Giza.[6][unreliable source?] In 2003, a similar result was yielded by Holger Isenberg: 40°52’0″N, 34°34’0″E.[7] In 2016, Google Maps marked 40°52′N 34°34′E as the geographic centre of the world. [8]
7. DURAK Nallahan-Bağder: Erdem Çetinkayameta Memleketi
Kendisi bir peygamber olmadığı halde, Allah’ın mucizelerini keşfetmek, onları dünyaya yaymak konusundaki çabaları ve dualarının kabulü nedeniyle bu kulun da unutulmadığını görüyoruz. Altın oranla inşa edilen bu 7 duraklı yolun sonuncu durağı 31.06.18 ile mühürlenmiş boylamı ve nice özellikleri ile mucizevi bir noktadır. Öyle anlaşılıyor ki; hem altın oran ve kutsal kitaplar arasındaki ilişki ilahi ve Allah’tandır. Hem de Allah bu mucizelerin dünyaya yayılması için güç verecek ve peygamberlerine hizmet eden bu kuluna ilgisini esirgemeyecektir.
Bağder’in Koordinatları
Enlem 40
Boylam 31
40/MU’MİN-31 Misle de’bi kavmi nûhın ve âdiv ve semûde vellezîne min bağdihim, ve mâllâhu yurîdu zulmen lil ibâd(ibâdi).
Nuh, Adin ve Semud kavimlerinin ve onlardan sonraki kavimlerin durumu gibi. Ve Allah, kulları için zulüm dilemez.
Bir önceki ayette iman eden bir kul insanlara şöyle sesleniyor; “O inanan, ey kavmim dedi, ben bir bölük ümmetin uğradıkları azâba uğrayacaksınız diye korkuyorum. ”
Yerini tarif edercesine, Altın çizgi üzerinde Ad ve Semud’un ardından, bağder civarının (Başkent Ankara’nın yöneticileri)…
Bu ayette inanan ve dünyaya barış getirmek isteyen tüm insanları evvelden toplanmaya çağırdığımız, merkez noktamız ve projemiz; dijital bir alem olan Diwos’un ismini gördük.
Dal vav vav ve sin ile yazılan Diwos, bu ayette kendini gösterdi.
Yine bağder’i kelimesi, Bağdi-him olarak göründü ,
Nallahan’ı ise mim-(minallahi; nun sesi okutan üst işaretli olarak “min” diye okunabilir)
Yuridu (Eridu – Erde-mim)’e işaret olarak göründü.
Annemin ve Babamın Evlerinin Koordinat Değerleri40° 7′(Baba)
40° 8′ (Anne)
31° 6’18 (Boylam değerinde Altın Oran Gizlidir)
40.07 ayeti; Sırat-ı Müstakim (dümdüz yol) diğer adıyla “Sebil” olan yolun geçtiği ayettir. 40.07 sebil olan sırat’ın başı olduğundan; bu yolun başında duran melekler ve Allah Han’ın (n-Allahhan) yanında duran kişi müminler için Sırat-ı geçsinler diye dua eder. Meleklerde sıra baba evinin ayetine gelince; “babalarının, eşlerinin ve çocuklarını mağfiret et” diye dua ederler.
40/MU’MİN-7 (Meâlleri Kıyasla): Ellezîne yahmilûnel arşa ve men havlehu yusebbihûne bi hamdi rabbihim ve yu’minûne bihî ve yestagfirûne lillezîne âmenû, rabbenâ vesi’te kulle şey’in rahmeten ve ilmen fagfir lillezîne tâbû vettebeû sebîleke ve kıhim azâbel cahîm.
الَّذِينَ يَحْمِلُونَ الْعَرْشَ وَمَنْ حَوْلَهُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيُؤْمِنُونَ بِهِ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْمًا فَاغْفِرْ لِلَّذِينَ تَابُوا وَاتَّبَعُوا سَبِيلَكَ وَقِهِمْ عَذَابَ الْجَحِيمِ
DOĞRU ÇEVİRİSİ AŞAĞIDA Kİ GİBİDİR
Tahtı taşıyanlar ve onun etrafındaki o kişi, Rablerini hamd ile överler ve O’na îmân ederler. Ve inanmış olanlar için mağfiret dilerler: “Rabbimiz, Sen herşeyi rahmetle ve ilimle kuşattın. Böylece tövbe edenleri ve Senin yoluna (Sıratı Mustakîm’e) tâbî olanları mağfiret et . Onları cehennem azabından koru!”
1. | ellezîne | : onlar |
2. | yahmilûne el arşa | : tahtı taşıyorlar, tutuyorlar |
3. | ve men havle-hu | : ve onun etrafındaki kişi |
4. | yusebbihûne | : tesbih ederler |
5. | bi hamdi | : hamd ile |
6. | rabbi-him | : onların Rabbi, Efendileri |
7. | ve yû‘minûne | : ve îmân ederler |
8. | bi-hi | : ona |
9. | ve yestagfirûne | : ve mağfiret dilerler, |
AYETTEKİ (40;07) ANAHTAR KELİMELER
Dedem Ahmet Çetinkaya(Karahisar Köyündeki Babamın Babası) (Rahmete kelimesinde gizli)
Annem Emine Mete ( Amenü ve Yu’minune kelimelerinde gizli – orjinal Kuran’da harekeler yani sesli harfler yoktur )
Sebil (Yol demektir. Anlattığımız tüm mucizeler Sırat ve doğru düz yol üzerine inşa edilmiştir)
40 ve 7 ( Mucizelerin keşfedileceği ve dünyaya duyurulacağı yaş ile 7 mim kodu)
ANNEMİN EVİNİN ENLEMİ OLAN 8. AYET İLE DEVAM ETTİĞİMİZDE İSE
Babam ile zevcesi olan annem ve onların zürriyetinden olan şahsım köyünün koordinatında şunlar yazılıdır… Bir önceki ayet (40:07 ayeti) ile bağlantısını göreceksiniz.
40:8
Rabbimiz, onlara vaadettiğin adn cennetlerine, onları ve onların babalarından, zevcelerinden ve zürriyetlerinden salâha ulaşanları dahil et. Muhakkak ki Sen, Azîz’sin, Hakîm’sin
Ve ERDEM kulu Tahir Burak Doğum Evinde İnzal Oldu
Enlem 39*55
Boylam 32
Ailemi evlerinden alıp bu Tahir Burak hastanesine götürmüşler ve bu tıp merkezinde 23. Ramazan gecesi sabaha karşı 1400 hicri yılında doğumum gerçekleşmiş.
Doğumum esnasında annem ile birlikte bir başkasının doğum odasına alınması yasakmış. Ama anneme başka bir ilden misafirliğe gelen dayım ve eşi Halime yengem, kuzenime hamile olduğundan, doğum yapacak zannedilerek içeri alınmış. Yengem böylece annemin yanında kalmış ve beni ilk eline alıp seven konuşan da kendisi olmuş. Bu isimleri zikredişin hikmeti ilerde ortaya çıkar inşallah.
Annem bana hamileliğinin ilk dönemlerinde Bağder’de bulunduğunu dile getirse de, beni doğumevine götürmelerine Bağder’de doğamadım diye üzülmüştüm. Mucize soyları gösteriyor olsa da bunun hikmetini sual ettim. Kalbime şu ilham olundu ki;
“Görüldüğü gibi Bağder ve Karahisar koordinatlarındaki ayetlerin manası ana baba ile ilgilidir. Ama; doğumevinin koordinatından Kur’an’da farklı bir mesaj hasıl olacaktı. İkinci nedeni ise; “koordinatların herkesçe ölçüldüğü bir yılda doğduğumdan ailesi belirlemiş de Bağder’de dünyaya getirmiş doğum evi varken, kasıtlı bir plan bu” diyemesinler. Ailenin geldiği yer olsun ki, onlar zamanında gps nedir bilinmezdi ve ölçülmezdi. Böylece her yönden mucize olduğu kesinleşsin diye ilham olundu. En doğrusunu Allah bilir.
Tahir Burak Doğum Evi Enlem Değeri
39:55 Ayeti (enlem değeri)
Vettebiû ahsene mâ unzile ileykum min rabbikum min kabli en ye’tiyekumul azâbu bagteten ve entum lâ teş’urûn (teş’urûne).
Tabi olun, en güzele (ahsene) Rabbinizden inzal olan. Size, farkında olmadan ve ansızın azap (çetin kıyamet) gelmesinden önce!
1. | ve ttebiû (ve ittebiû) | : ve tâbî olun |
2. | ahsene | : ahsen, en güzel |
3. | mâ | : şey |
4. | unzile | : indirildi |
5. | ileykum | : size |
6. | min | : den |
7. | rabbi-kum | : (sizin) Rabbiniz |
Devamında ki Ayetlerde;
39/ZUMER-57 (Meâlleri Kıyasla): Ev tekûle lev ennallâhe hedânî le kuntu minel muttakîn.
Veya: “Muhakkak ki eğer Allah beni hüdaya erdirseydi, ben mutlaka takva sahiplerinden olurdum.” diyenlerden.
Ayetin devamında ise “nallaha’n” kelimesi ile “hadi” kelimesi geçer.
Bu ayetin ilk ve açık manası inzal olanı, yani indirilen Kur’an-ı Kerim’i ifade etmektedir. Ancak tabi olma kelimesinin geçmesi ve ilk kelime olan Tıbbi yani Tıpla ilgili bir yerde (bir hastanede) doğuma işaret edilmesi hikmetlidir.
Tahir Burak Hastanesi; TE ve BE harfleri ile başlar. Kısaca T.B diye yazılır. Yani ayet;
“ve TB’de en güzel şey inzal olan; Rabbinizden size.” “Kıyametten-Azaptan az önce.”
Manası verilebilir. En güzel şey muhakkak Kur’an’dır. Kur’an da secde ettiren Allah’ın geleceği ve insanların ölçülerini uydularını ve haritalarını dahi evvelden gören Allah’ın sonsuz mucizeleridir. Kıyametten hemen önce tabi olunması ise çetinkıyamete az kalmasına soy isim yoluyla da dikkat çekilmesi için olabilir.
Bizce hikmetli görülen bu durumun en doğrusunu Allah bilir.
Tahir Burak Koordinatları 39:32 (39 enlem – 32 boylam)
39/ZUMER-31-32-33 Summe innekum yevmel kıyâmeti inde rabbikum tahtasımûn. Fe men azlemu mimmen kezzebe alâllâhi ve kezzebe bis sıdkı iz câehu, e leyse fî cehenneme mesven lil kâfirîn.
(Erdem Çetin) Kayameta günü / Kıyamet günü Rabbinizin katında birbirinize hasım olacaksınız. Allah üzerine yalan söyleyenden, Sadık (doğru) olan size geldiğinde onu yalanlayandan zalimi var mıdır? Kafirlerin yeri cehennem değil mi? (Allah en iyi bilendir) Doğruyu getiren ve onu doğrulayanlara gelince; müttakilerdir.
“Allah üzerine yalan söyleyen” denmesi ardından, “sadık kendisine gelince onu yalanlayandan” denerek; Allah üzerine yalan söylen kişilerin, “SADIK olanı yalanlayan” olduğu görülüyor.
Enlem değerlerine ilişkin ayetler; Ahsen- en güzel olanın inzal olacağını ve tabi olunması gerektiğini söylerken, boylam değeri ile birleşen ayetler “Sadık olan geldiğinde onu yalanlamayın” diyor. Ve Allah en iyi bilendir; benim kalbime doğana göre Kıyamet gününün KAYAMETA kelimesi ile aynı şekilde yazılması ve bunun Rabbim tarafından bana verilen bir isim olmasından ötürü (anne ve babamın soy isimleri olması vesilesiyle) şahsımın kıyamet günü ile bir ilgisi olabileceğini düşünüyorum. Allah her şeyi en iyi bilendir.
Size anlattıklarımda bir hata varsa benimdir. Doğru, güzel ve mucize olan her şeyse Yüce Allah’ındır. Size demiyorum ki ben meleklerle yada Allah ile sürekli konuşuyorum ve “bana anlattığın her şey doğrudur” diyen gizli bir habercim de yok. Umut ve öngörülerimde doğru muyum? Değil miyim? Bunu zaman gösterecektir. Kesin ve dosdoğru bilgi ancak Allah’ındır. Anlattıklarımın doğru olduğuna ayan beyan, açık ve net olduklarına inansam da, vahye dayalı bir bilgi değildir. En azından bugüne dek böyledir. Ama hiçbir mucizenin Allah’tan izin olmaksızın indirilemeyeceğini söyleyen ayet vardır. Bana ve anlattığım birçok aklı başında insana anlattıklarım mucize olarak geldiğinden ve beni doğruladıklarından ötürü bunlar bendendir ve insani düşüncelerdir de diyemiyorum. Rabbim inşallah zamanı geldiğinde gösterecektir.
Şimdi bize düşen gördüklerimizden mizacımız ve bilgi düzeyimiz ölçüsünde bizlere en büyük mucize olarak gelenleri doğru ve anlayacak kimselere aktarmak ve yeni çağa hazırlanmaktır.
“Demek, insan bu âleme ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibarıyla herşey ilme bağlıdır. Ve bütün ulûm-u hakikiyenin esası ve madeni ve nuru ve ruhu marifetullahtır ve onun üssü’l-esası da iman-ı billâhtır.” Sözler, Yirmi Üçüncü Söz, Birinci Mebhas.
Elbette nev’-i beşer, âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ilmin eline geçecektir.”. Sözler,
“Akıl ve ilim ve fen hükmettiği istikbalde, elbette bürhan-ı akliye istinad eden ve bütün hükümlerini akla tesbit ettiren Kur’an hükmedecek.” Hutbe-i Şamiye.
“Nasıl ki, madrup, elbette dâribe delâlet eder. San’atlı bir eser, san’atkârı icab eder. Veled, vâlidi iktiza eder. Tahtiyet, fevkiyeti istilzam eder, ve hâkezâ… Bütün umur-i izafiye tabir ettikleri, birbirisiz olmayan evsâf-ı nisbiye misillü, şu kâinatın cüz’iyatında ve heyet-i umumiyesinde görünen imkân dahi, vücubu gösterir. Ve bütün onlarda görünen infial, bir fiili gösterir. Ve umumunda görünen mahlûkiyet, hâlıkıyeti gösterir. Ve umumunda görünen kesret ve terkip, vahdeti istilzam eder.”
Sözler, Otuz Üçüncü Söz, Yirmi Beşinci Pencere.
“(De ki: “Ey mülkün (gerçek) sâhibi olan Allah! Dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden de mülkü çeker alırsın! Hem dilediğini azîz edersin, dilediğini de zelîl kılarsın! (Her) hayır (ancak senin) elindedir! Şübhesiz ki sen, her şeye hakkıyla gücü yetensin!)
İşte şu âyet Cenab-ı Hakk’ın, nev’-i beşerin (insanlığın) hayat-ı içtimaiyesindeki (toplum hayatındaki) tasarrufatını (icraatlerini) şöyle gösteriyor ki; izzet ve zillet (yükseklik ve alçaklık), fakr ve servet doğrudan doğruya Cenab-ı Hakk’ın meşietine ve iradesine (istemesine ve dilemesine) bağlıdır.
Demek kesret-i tabakatın (hadsiz çoklukta şeylerin) en dağınık tasarrufatına kadar, meşiet ve takdir-i İlahiye iledir. Tesadüf karışamaz.” (25. Söz)
Maşaallah bin berekallah,
Maşaallah Külli nimetin minallah,
Maşaaallah El hayru küllihi biyedihillah,
Maşaallah La yusrifus sue illalllah,
Maşaallah la havle vela kuvvete illa billah,
Elhamdülillah,elhamdülillah,elhamdülillah
Şükürler olsun Rabbimize bize bugünleri gösterdi.Her şeyin ilme bağlı olduğunu bütün delilleri ile gösteren sizin gibi mubarek zatları görmekten, eserlerini okumaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.Tebrik ve dualarımız sizinle.
Kutsi çalışmalarınızda muvaffakiyetler diliyoruz. Allaha emanet olun.
Suat Sırrı