Ben Erdem ÇetinkayaMeta. Eşi görülmemiş derecede büyük, ilahi mucizelerle ve kanıtlarla sizlere sesleniyorum. Bu mucizeler tarihtekilerden farklı olarak, tüm dünya tarafından görülebilecektir ve kıyamete dek kalıcıdır.
Ra’d 38
… Hiç bir elçinin Allah’ın izni olmadan delil-mucize indirmesi mümkün değildir…
DUAM GÖKLERDE DUYULDU
Rab, gönderdiği elçilerin ve ilahi kanunların ardından gitsinler diye sayısız mucize indirdi.
- Mekke, Kabe ve Arafat’ı Dünyanın altın oran noktasına koydu.
- Güneş, Dünya ve Ay’ı 109’lu bir oran ile yarattı.
- Kabe’den ekvatora 109 (Kutba göre 19) derece açıyla yükselen “kutsal bir çizgi” çizdi. O çizgi; yani yolun üzerindeki özel noktalara, kutsal ruhuyla indi. İnsanlığa elçilerle seslendi.
- Bu yolun üzerindeki merkezleri birbirine altın oran mesafeleriyle bağladı.
- Bu mucizelerin keşfini ilham ettiği ve dünyaya duyurmasına izin verdiği kişiyi, bu kutsal yolun başlangıç noktasından dünyaya getirdi.
- O noktayı kutsal doğruluk yolu dışındaki tüm bozulmuş karşıt dini merkezlere karşıt bir açıyla tasarladı.
- Ve kutsal merkezler arasındaki ölçüm mucizelerin Kıyamet vakti geldiğinde gerçek olacağını önceki kutsal kitaplarında çok açık ve detaylıca anlattı.
- Gökyüzünün en çarpıcı sembolü olan Orion kuşağını kutsal merkezlerin açılarına göre yarattı.
- Öyleyse O’nun sonsuz gücünü kim inkar edebilir? İbrahim’in, Musa, İsa ve Muhammed peygamberlerin ilahı olan Allah ne büyüktür. Ondan başka ilah yoktur.
- Sonra yeni bir mucize daha yaratmak için dev kıtaları sürükleyip biçim verdi. Kutsal kitaplardaki önemli olayları yansıtacak ve bir uyarı olacak şekilde onlarca tablo boyadı.
- Bunca mucizeye rağmen elçilerine sırt çeviren, ilahi kanunları görmezden gelen yada açık kanıtları yalanlayanlar için acı bir son geliyor.
- Sonsuz bir ödül ise Allah yolunda canlarıyla ve mallarıyla mücadele edenler için yaklaşıyor.
Mucizelerin bir kısmını bir çok dilde açıkladım. Ama insanlığın duyarsızlığı karşısında şaşkına dönüp kahroldum. İnsanlara acıdığım için değil, Rabbimiz bu muameleyi hak etmedi diye. Allah’ın yüceliği önemsenmediği için, kahrımdan ağladım. Can verecek gibi, saraya tutulmuş gibi titreyerek, ağladım. Şu zerre kadar olmayan dünyanın ne önemi vardı ki, bunca mucize üzerine mucize yağdı. Fakat dönüp bakan olmadı. Bakan da sonra unutuverdi. Onun yayıp yüceltmedi. Arkasını takip etmedi. Birleşmeye gayret etmedi.
Rab dünya ve içinde yaşayanların neredeyse tümünü öfkeyle yok etmeden önce Rabbe göz yaşı içinde yalvardım.
Tüm dünyadan yeterince insana gösterene kadar bana izin ver. Sonra yine istersen haklı olarak yık yeri ve göğü. Ama onlara son bir şans ver. Ne kadar muhteşem olduğunu, onlara dinleri senin gönderdiğini, tüm evrenin senin yanında bir zerre gibi durduğunu bilsinler. Bana mucizelerini duyurmak için büyük bir imkan ver.
Böylece onlar da sana benim gibi yada daha çok hayran olup ilahi ruhunla dolsunlar. Bize seni bilmenin ve anlamanın muhteşem hediyesini ver.
TÜM SIRLARI AÇAN ANAHTAR ORİON TAKIM YILDIZI
Yerdeki mucizelerin yıldızlardaki yansıması Orion. Benimle birlikte Sümer’deki ismiyle Ur-u-An’a bakın.
Kuran’da “melek” kelimesi de “şeytan” kelimesi de 88’er kez tekrar eder. Bilim adamları yaptıkları çalışmalar sonucunda gökyüzünde 88 farklı takım yıldızı olduğunu kabul ettiler ve hepsini isimlendirdiler. Bu takım yıldızların bir efendisi varsa o kesinlikle Orion’dur. Görebilen bir göz için Orion’daki farklı ve şaşkınlık veren dizilime hayret etmemek imkansız gibidir.
Tüm toplumları kendine hayran bırakan, yıldızları yaratıp yerlerine taşıyan, sonsuz güç Allah’ın şahidi, Orion takım yıldızı! Onun içindeki özel açılı çizgiler; dünya üzerindeki vahiy merkezlerine düşen karşılıkları gösterir.
Gökyüzüne ışık saçan yıldızlarla çizilmiş göksel haritanın, yeryüzündeki ilahi ışık kaynaklarını göstermesi ne hikmetli bir yansımadır. Bu yıldızlar topluluğunun açıları ve konumları simetri, altın oran ve kutsal 19 açılarıyla dizayn edilmiştir. Bu açıların tüm insanlık tarihinin en büyük dini merkezleri olan, Rabbin görkeminin ve sesinin duyulduğu Kabe, Sina Dağı, Goşen, Olimpos dağı, Vatikan ve Nallahan gibi ilahi merkezleri gösterdiğini göreceksiniz. Gökte ne varsa yerde olan da O’dur. Göklerdeki ilahi düzen ve kurallar; yeryüzünde kendini gösterir. Din budur.
Orion yıldızları arasına gizlenmiş başsız bir vücut.
Çocukken bile gökyüzüne baktığımızda en dikkat çeken Orion’dur. O inci gibi yan yana dizilmiş yıldızlarıyla “ben buradayım” der. O, bir kareyi andırıyor ve kendisine altın oran açısıyla yükselen düz bir yıldız çizgisine sahiptir.
5 yaşlarında bu yıldızı gökyüzünde ilk gördüğümde “bunu kim çizdi?” diye sormuştum. Tüm yıldızlar gökyüzünde sanki rastgele bir şekilde dağılmış duruyordu. Ama Orion insan eliyle, sanki bir cetvelle çizilmiş, 4 farklı düz ve harika çizgiye sahipti.
Bu düşünce sadece bana ait değildi. İlk çağlardan beri insanlar Ur-u-An’ın Rabbin krallığı olduğunu düşündüler. Yıldızları hizaya sokarak orada cenneti oluşturmuş düşüncesiyle, heyecan içinde, Rabbe övgü dolu şiirler yazıp devasa yapılar inşa ettiler.
İşte tüm dünyadaki en büyük piramitler. Tamamı Ur-u-An kuşağındaki dizilime adanmış gibi duruyor. Piramitlerin yerlerini tüm dünyada bu şekle uygun yaptılar.
Eski Mısır ve Sümer gibi pek çok eski medeniyette Orion cennetin kurulduğuna inanılan göksel krallıktı.
İlk büyük kentleri inşa eden bu toplumlar, gökyüzünde yıldızları sürükleyerek onları hizaya sokabilen o yüce ilaha dev tapınaklarla mesaj göndermek istiyorlardı; “Senin kanun bizim kanunumuz. Senin yolunu görüyoruz ve takip ediyoruz.”
Belki de göklerden dünyaya seslenen, yıldızlara hükmeden sonsuz güçte bir İlah var diyen, insanlara Orion şeklinde dev tapınaklar yapacak büyük ruhlar üfleyen, ilk peygamber, Orion yıldızlarıydı.
Kutsal kitaplarda Orion ve yıldızların konumlarındaki bu gizli düzen şöyle ifade edilmiştir;
Kuran 96:75-76 ;
“Kasem olsun yıldızların mevkilerine. Bilirseniz eğer; çok büyüktür bu Kasem/Kasım.”
Eyüp 38;
31 “Ülker yıldızlarını bağlayabilir misin? Orion’un bağlarını çözebilir misin?
32 Mevsimlerinde çıkartabilir misin takımyıldızları?
Büyük ve Küçük Ayı’ya yol gösterebilir misin?
33 Biliyor musun göklerin yasalarını?
Tanrı’nın yönetimini yeryüzünde kurabilir misin?
Birlikte Rabbin yardımıyla Orion’un bağlarındaki gizemi, yıldızların yasalarını çözelim. Rabbin tüm insanlığa huzur ve zenginlik getirecek yönetimini yeryüzünde kurmak için harekete geçelim.
Yaptığım açısal ölçümleri astronomlar tarafından teleskopla çekilen ve Wikipedia’da 2016’da paylaşılmış olan bu imaj üzerinde gerçekleştirdim. Doğrulamak için Google Sky Tools’u kullandım. Kendi çektiğim bir resmi kullanmadım ki fotoğrafta manipülasyon yapılmadığı kesinlik kazansın.
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/08/The_Orion_Nebula%2C_16.01.2016.jpg
Önce Orion’dan başlayalım. Altın oran açısıyla yükselen bu 3 yıldız, aslında pek çok yıldızın ve bulutsunun birleşerek oluşturduğu bir şekildir. Şaşırtıcı şekilde düz bir çizgi üzerinde uzanıyor gibi görünüyorlar. Bu 3 yıldız görüntüsü altın oran açısı ile bir başka çizgisel yıldız dizilimini ve onların ortasında duran yıldızı gösterir. Bu yıldızların açıları ve durdukları yerler dünya üzerindeki ilahi ruhun indiği yerleri gösterir.
Ancak bir hususa dikkat etmek gerekir. Rab bu tasarımı nereden yaptı?
Kuran 4:126
“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah her şeyi kuşatmıştır.”
Eğer Rabbin krallığı ve gücü tüm evreni kuşatıyorsa ve O evrene çepeçevre sardığı küçük bir miskete bakar gibi bakıyorsa, tasarımı nasıl yapardı? Evet, o Orion’un ardında kalan dünyaya bakarken Orion’un bizim gördüğümüzün simetrisi şeklinde görürdü. Bu yüzden bizimde ilahi bakış açısını anlamamız ve bu şeklide mucizeyi analiz etmemiz gerekir. Yerdeki göktekinin yansımasıdır. Yani simetrisidir sözü geometrik açıdan da kendini doğruluyor.
MUCİZELER
Şimdi Orion’la ilişkili sayısız mucizelerden en dikkat çekici olanlara bakalım.
Doğanın ve güzelliğin yaratımı iki temel teknik üzerine inşa edildi. Altın oran ve simetri. Altın oran YS çizgisinde, simetrik açı olan 45 derece ise YV çizgisinde kullanılmıştır.
Böylece simetri, altın oran ve güneş sisteminde ki kutsal 19-109 yaratım sayısı tek bir şekille ifade edilmiştir.
1. Mucize: Orion İçinde Gizli Bir Dikdörtgen Barındırıyor
YA-YV açısı 90 derecedir.
VZ-YV açısı 90 derecedir.
Neredeyse gökyüzüne çizilen tam bir dikdörtgen gibi duran bu noktalar rastgeleliğin değil geometrik bir tasarımın varlığını anımsatan ilk çizgiler.
2. Mucize : Orion’un Başlangıç Noktası Kabe’ye ve Ondan Yükselen 19 Dereceli Kutsal Yola İşaret ediyor
Yıldızların aldığı bu muhteşem şekil sadece dünyanın durduğu noktadan bakıldığında böyle gözükmektedir. Çünkü bu yıldızlar, aslında birbirinden çok farklı uzaklıklarda uzaya dağılmış yıldızlardır. Öyleyse bu mesaj dünyayadır. Bu ilahi sembolün dünya üzerinde bir karşılığı olmalıdır.
Rab; son kutsal kitabı Kuran’da Kabe için “yeryüzünde insanlar için inşa edilen ilk ev Beka içindeki Kabe’dir.” diyor. Rab İshak soyu yanı sıra, yine “büyük bir ulus yapacağım” dediği İsmail soyunu Beka vadisine gönderdi. Onlara hem Allah’ın yeryüzündeki ilk evi Kabe’yi hem de sonraki evi Kudüs Tapınağını verdi. Orada Tevrat’ı, Musa’yı ve onun Rabbini yücelttiler. Rabbe daima düşmanlık etmiş olan Doğu Roma’yı İsmail soyuyla zayıflatıp yok etti. Kabe’yi ve yanındaki Arafat’ı milyarlarca insan için secde noktası ve dünyanın en büyük hac merkezi haline getirdi. Kabe’nin Tevrat’taki işaretlerini ve tam yerinin Tevrat’ta neden gizlendiğini ücretsiz olan Mucizeler Kitabımda bulabilirsiniz.
KY Açısı = 19 derece
Başlangıç noktası olan K’dan Y yıldızına olan açının Kuran’da levhaların sunuluşuyla ilişkilendirilen kutsal 19 derece açısına sahip olması son derece hikmetlidir. Bu sayı aynı zamanda güneş sisteminin yaratımında kullanılan kutsal sayıya karşılık gelir. Önceki belgesellerimde bunun nasıl olduğunu görebilirsiniz.
19 derece açılı çizginin başlangıç noktasını, inanç çağının başlangıcı ve kutupların altın oran noktası olan Kabe’den başlatmayı uygun gördüm. Ki o boylamların altın ortan noktası olan kutsal Mekke’dedir. Ve Rab, Orion yıldızlarıyla bana yıldızların yerlerinin dünyadaki kutsal mekanlara karşılık geldiğini söyledi. Orion’da hangi açıda bir yol varsa o yol üzerine Rabbin ışığı ve sözü inmişti.
İşte 19 derece üzerinde olan merkezler ki; her biri insanlık çağı boyunca yeryüzünün en büyük dinlerinin ve ilahi vahyin merkezi oldular. Bazıları o kadar eskiydi ki, zamanla insan ürünü hikayeler ve masallara karışarak efsaneler halini aldı.
Sırayla 19 çizgisi üzerindeki kutsal mekanlar ve Rabbin ruhunun indiği elçileri görüyorsunuz. Bunların en büyüklerinin arasında altın orana göre bölünmüş mesafeler dizayn edilmiştir.
- Kabe (Muhammed, İsmail, Adem)
- Al-Ula (Salih peygamber
- Medyen (Şuayb Peygamber)
- Lut gölü (Lut peygamber)
- Kudüs (Musa, İsa, İbrahim peygamberler ve diğerleri)
- Salamis (Havari peygamberler)
- Çatalhöyük (Dünyanın İlk Şehri)
- Pessinus – (Kibele-Karataş)
- N-Allah-An-(Mucizelerin Kaşifi E. Kaya Meta ve Dik Açılı Bölge)
Bu bölgelerin neden kutsal olduğu ile ilgili detaylı bilgileri kitabımda verdim. Ancak yeni belgesellerle size daha fazlasını da aktaracağım.
Peki ortadaki yıldıza uzanan, 34.4 dereceli, altın ortan açısına sahip çizgi üzerinde hangi kutsal merkezler var?
3. Mucize: Kabe’den Yükselen 34,4 dereceli Altın Oran Açısı Dinler Tarihinin En Büyük Olaylarının Gerçekleştiği Sina Dağının Zirvesine ve Devamında Musa’nın Geldiği Firavun Sarayına ve Olimpos Bölgesine İşaret Ediyor.
KS Açısı = 34,4 (Altın Oran Açısı)
Düz bir çizgi üzerinde yan yana dizilmiş 3 yıldızın hemen yanında altın oran açısıyla başka bir 3 yıldız çizgisi bulunması. Birazdan göreceğiniz gibi başlangıcını Kabe’ye yerleştirdiğimizde bu altın oran çizgisinin dinler tarihinin en büyük olayı olan Sina Dağına Rabbin görkemiyle bulutlar içinde inmesi ve İsrailoğullarının tümüne seslenmesi ve Musa’yı dağa çağırması gibi pek çok olayın gerçekleştiği yerdir. Kabe’den altın oran açısıyla çıkan bu çizgi tam olarak Sina dağının zirvesinden geçer.
- Kabe
- Sina Dağının Zirvesi (Allah’ın görkeminin ve sesinin indiği yer)
- Tanis (Allah’ın görkemiyle mucizeler gösterdiği Yahudi ve Firavun şehri)
- Olympos (Doğayı yöneten meleklerin yaşadığı dağ)
4. Mucize; Orion kuşağı Gök ekvatoru ile 06.18 altın oran enlemleri arasına yerleştirilmiştir. Her iki temel çizgiye de eşit mesafede konumlanmıştır.
Görülen bu resimde gökyüzünün altın oran enlemi olan 06.18 enlemi ve ekvatoru adeta Orion kuşağının çerçevesini belirlemektedir. Takım yıldızların efendisi olan Orion’un altın oran ile olan bu kapsamlı ilişkisinin Kuran’daki yansıması şu altın oran ayetlerinde gizlidir.
Kuran 16:16-18
Yıldızlarda işaretler; yol göstericidir, hidayet vericidir. Yaratan yaratamayan gibi midir? Düşünmez misiniz? Saymaya kalksanız sayamazsanız Allah’ın nimetlerini.
Bu ayetler grubunda yıldızlardan sonrada altın orandan bahsetmesi ve altın orana atıfla onun virgülden sonraki kısmının asla sayılamayacak kadar uzun oluşu ve sayılara atıf yapılması son derece hikmetlidir. Gökyüzüne baktığımızda en parlak yıldızlar gibi görünen Güneş sistemi gezegenleri de yine altın orana bağlı yörüngeler sistemi ile yaratılmıştır.
5. MUCİZE; GÜNEŞ SİSTEMİNDE ALTIN ORAN
Sistemdeki bilinen 8 gezegenden 5 ana gezegende; yani iç gezegenlerin tümünde ve dış gezegenlerin en büyüklerinin güneş çevresinde dönüş günleri de yaratıcı tarafından altın orana göre tasarlanmıştır. Bu 5 gezegen ileride açıklayabileceğim kendine has yaşam döngülerine sahip oldukları için seçilmişti..
Dünyanın 1 yılı temel ölçü kabul edildiğinde, Venüs altın oranın kare kökü kadar, Merkür, küp kökü kadar bir yıl değerine sahiptir. Jüpiter ise altın oranın 5. üssü, Satürn ise 7. üssü kadar yıl değerlerine sahiptir. Güneş sistemine kazınmış altın oran bununla bitmez.
Güneş sisteminde yer alan 9 hakim gezegen ve parçalanmış gezegenin oluşturduğu asteroit kuşağında yer alan Ceres’in güneşe uzaklıkları analiz edildiğinde olağanüstü kesinlikte bir altın oran tasarımını ortaya çıkarırlar.
Merkür’ün güneşle olan mesafesi 1 birim olarak ele alınır ve bir sonraki gezegenin güneşe mesafesiyle oranlanır. Bu işlem ardışık olarak tüm gezegenlerle oranlanarak yapıldığında görülür ki gezegenler arasında artan mesafenin ortalama artış değeri, altın oran sayısına mükemmel şekilde uyum gösterir. Ceres yada Plüton sıralamadan çıkarıldığında altın oran bağıntısı korunmaya devam edecektir. Gezegenler ilk yaratıldıklarında yörüngeleri daha kararlıydı ama orta yaşa ulaşan güneş sistemimiz zamanın daralması ve dış etkiler nedeniyle altın oran tasarımını kırmak üzeredir.
Altın Oranla ilgili mucizeler bitip tükenmez. Biz şimdi tekrar Orion’un gösterdiği kutsal açılara, asıl konumuza dönelim.
6.Mucize: 45 Dereceli Simetri Açısı Giza Piramitlerini ve Vatikan’ı İşaret ediyor
KV Açısı: 45 derece (Simetri)
En sondaki simetri çizgisi yani 45 derece açılı çizgi üzerinde ise
- Kabe
- Giza Piramitleri
- Vatikan,bulunmaktadır.
Aşağıda Google Sky Tools’da yer alan uzay resmi üzerine kusursuz bir açı ölçer konularak tüm açıları görebilirsiniz. Yakından bakıldığında yıldız kümeleri ve gaz bulutları büyük yer kaplasa da, yıldızların merkezlerine koyduğumuz çizgilerin dünyanın kutsal alanlarını işaret ettiği açıkça görürüz.
Ancak burada dikkat çeken bir durum vardır. Diğer çizgilerdeki kutsal merkezler ilahi çizgilerin tam üzerinde yada tesadüfün çok ötesinde bir temas noktasında iken, özellikle Vatikan çizgi dışında kalmıştır. Evet, çizgi Vatikan’ı işaret etmektedir. Ama sanki isteksiz ve onu dışlamış gibidir. Neden Vatikan bu durumdadır? Vatikan’ın iyi bir niyet içinde olsa bile Rabbin birliği üzerine kurulmuş ilahi çizgiden sapmıştır.
Tüm İbrani dinler ve hatta daha eski dinlerde bile her şeye hakim, eşsiz güce sahip, her şeyin kendisinden var olduğu hakim tek bir tanrının izleri bulunur. Hazreti İsa peygamber, İncillerde bildirildiğine göre bir kez bile, “ben ilahınızım, insan suretinde size geldim, bana tapın ve bana seslenerek benden dileyin, artık diğer eski Tanrı’yı bir kenara bırakın” dememiştir. Aksine “elçi olduğunu, Allah’a muhtaç olduğunu söylemiş ve sürekli Allah’a dua etmiştir”. Ama Roma’daki çoğunluğa sahip din adamları, karşıt görüştekileri öldürmek yada sürmek suretiyle kendi yorumlarını zorla kabul ettirdiler. Böylece İsa’yı ve onu yaratanı incittiler. Bir peygamber, Rabbin ruhundan ruh ve gücünden güç alabilir. Ama bu onu Tanrı yapmaz. O bir yaratılmıştır ve gerçek ilah dilerse onu yok edebilir. Öyleyse tüm din adamlarını ve Hıristiyan dünyasını bu mucizenin verdiği haberle şu doğru söze çağırıyorum.
Kuran:
Meryem Suresi:
Ve dediler ki: Rahman, oğul edindi. Yemin olsun ki, siz çok kötü bir şey söylediniz.
Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.
Rahman Allah’ın oğlu var demeleri yüzünden.
Rahman’a oğul edinmek yaraşmaz.
Göklerde ve yerde bulunanların hiçbiri müstesna olmaksızın hepsi Rahman’a kul olarak gelir.
Andolsun O, onların tümünü kuşatmış ve sayı olarak da saymıştır.
Ey kitap ehli (Hıristiyanlar). Dinde belirtilen sınırları aşmayın. Allah hakkında gerçek olmayan bir şey söylemeyin. Şüphesiz Meryem oğlu İsa Allah’ın kelimesidir ve O’nda gelen bir ruhtur. Allah’ın elçilerine inanın. Ve 3’tür demeyin. Kendi yararınız için buna son verin. Çünkü O tek Tanrı’dır. O çocuk sahibi olmaktan yücedir. O’nundur göklerde ve yerde olanlar. Koruyucu olarak Allah yeter.
Bunlar son kutsal kitabın ilahi sözleridir. Daha önceki kitaplarda geçen Rabbin oğlu, oğulları gibi ifadeler, eski dillerde Rabbin yakın hizmetkarları için kullanılan ve manevi yakınlık anlamına gelen bir benzetmeydi. Fakat İsa tek oğul gibi ve Rabbin fiziksel yada ruhsal bölünmesi gibi ifade edildi. Sanki alt bir ilah gibi çarpık anlatımlarla ifade edilmeye başlandı. Rabbimiz kelimenin bu yeni manası nedeniyle öfkelenmiştir. Öyleyse bu hatadan kurtulun ve şöyle söyleyin. Allah birdir. Ondan başka ilah yoktur. Çocuk ve eş edinmek gibi insana has fiziksel hallerden yücedir.
Gördüğünüz gibi tüm dinler zamanla yanlış yorumlarla dolmuş olsa da hepsi aynı tek olan Allah’tan gelmiştir. Dinleri birleştirmeliyiz demiyoruz. Çünkü dinler Allah’ın katında zaten birdir. Onları farklı gibi gösteren ailelerimiz veya din adamlarıdır. Benim çağrım ve çabam yanlış yorumları düzeltmek, dinler arasında aslında fark olmadığını, hepsinin aynı doğruları farklı biçimlerde anlattığını göstererek dünyadaki iyi ruhlara sahip insanları birleştirmektir.
Öyleyse hangi dinden olursanız olun, birleşelim. Dinler arasındaki fark gibi görünen hususlar da dahil aklınıza takılan her şeyi bana sorun. Allah’ın izniyle mantıklı ve kutsal kitaplarda delili olan bir cevap alacaksınız. Çünkü Allah onlarda gerekli olan hiçbir şeyi eksik bırakmamıştır. Eğer hem Müslümanların, hem de Yahudi ve Hristiyanların benimseyebileceği yeni bir ruh gelirse, bu ruhla Tevrat’ta vaat edildiği gibi Kudüs tüm dünya milletlerine açık bir barış şehri olabilir. Orada Allah’a ve tüm peygamberlerine adanmış dünyanın en büyük ve görkemli ibadethanesi yapılabilir. Tüm dinlerden insanların aynı tek ilaha, İbrahim’in ilahına sevgi ve coşkusunu gösterebileceği yeni bir ev.
Tevrat Yeşeya 56
6 “RAB’be hizmet etmek,
O’nun adını sevmek,
Kulu olmak için O’na bağlanan yabancıları,
Şabat Günü’nü tutan, bayağılaştırmayan,
Antlaşmama sımsıkı bağlı kalan herkesi,
7 Kutsal dağıma getirip
Dua evimde sevindireceğim.
Yakmalık sunularıyla kurbanları
Sunağımda kabul edilecek,
Çünkü evime ‘Bütün ulusların dua evi’ denecek.”
8 İsrail’in sürgünlerini toplayan Egemen RAB diyor ki,
“Toplanmış olanlara katmak üzere
Daha başkalarını da toplayacağım.”
Kardeşlerim sürülmüş halk Rabbin vaadi nedeniyle yakın zamanda toplandı, Rabbin görkemi artık çok yakındır! Merak etmeyin, kötülük yapanlar cezasız kalmayacak. İster Yahudi, ister Müslüman olsun iyiler ödüllendirilip kötüler cezalandırılacaktır. Kudüs tüm toplumlara açık barış ve huzur kenti olacak ve gelenler mucizeler görüp sevinecektir. Bu benim değil Allah’ın vaadidir.
Ey kardeşlerim; dünyanın acılarla dolu olduğunu ve dünyayla ilgili endişeleriniz nedeniyle Rabbe yönelme konusunda zorlandığınızı biliyorum. Bende zaman zaman aynı acıları yaşıyorum. Fakat tam olarak Rabbin kanunlarına uygun bir düzen kurmadığımız için bunca acıyı yaşıyoruz. Çaba göstermezsek ve değiştirmezsek bu devam edecektir.
Gördüğünüz bu muhteşem evler, huzurlu ve güzel bahçeler, eşsiz lezzetteki sınırsız yemekler, güzel dostluklar ve sevgi… Bunların maliyeti nedir? Hepsi Rabbin yarattığı doğadan toplanıp insan emeği ile işlenen bedava şeylerdir. İlahi hediyelerdir. Fakat bozuk bir şeytani sistem nedeniyle bunları çalışarak almak bile imkansız gibidir. Bunlara zenginler bile ancak bir zorluk içinde kısmen ulaşabilir. Yaptığım işlerden elde ettiğim gelirlerle kendi kendini idame ettiren ve tasarım olarak eşsiz minik bir yerleşim yeri kurmak istiyorum. Bana sosyal medyada destek veren hemen herkesi burada yaşamaya ve eğlenceli işlerde karşılığını alarak çalışmaya davet edeceğim. Başarırsak burası tüm dünya için örnek bir model olacaktır. Ve ilki başarılı olduğunda bunlardan on binlercesi daha geliştirilerek hayata geçebilecektir.
Eğer Rabbin mucizelerini ve insanlığa barış ve mutluluk getirebilecek projelerimizin tanıtımına paylaşımlarınızla katkı sağlamak ve ilk seçilecek öncülerden olmak isterseniz açıklama kısmında linkteki forma mail adresinizi ve sosyal medya adreslerinizi yazınız. Bizden hiç kimse sizden asla para yada benzeri bir şey istemeyecektir. Bu konuda lütfen dolandırıcılara karşı dikkatli olun. Tam tersine ben dünyaya barış ve huzur gelmesi için çaba harcayan, iyi kalpli ve inançlı kardeşlerimle güzel bir yaşamı paylaşmak istiyorum.
Daha yüzlerce büyük mucize için takip etmeyi, sorularınızı yazmayı unutmayın. Telegram kanalımıza üye olun ve sosyal medya formunu doldurmayı unutmayın. Böylece Rabbe gerçekten yardımcı olanları seçebileceğiz. Yakında yüz yüze, muhteşem bahçelerde görüşmek ümidiyle.
Selamun Aleykum.
Benim anladığım kadarıyla şuan dünyada tek din tek devlet anlayışı oluşturulmaya çalışılıyor. Özellikle İllimünati gibi paganistler tarafından ve Dinler arası dialog adı altında Hz. Muhammed SAV e gelen din kuralları yani akaid yok edilmeye çalışılıyor.
Allah CC. Hz. Ademden beri İslam dinini şeçmiştir. Ve Kuran ile dinimizi tamamladı ayrıca din olarak islamı seçti. Hz. Muhammed SAV’de Kuran ve Sünneti bizlere emanet etti.
-Sizin kurmaya çalıştığınız sistem Kuran ve Sünnet akaidine mi hizmet edecek. Yoksa Kuranda da tahrif edildiği az bir dünyalık karşılığında değiştirildiği kesin olarak ayetlerle belirtilen günümüz hristiyanlığına yahudiliğine ait kitaplara mı.
-İslamı din olarak seçmek isteyen kabul eden iman eden bir insan ilk önce son peygamber Hz. Muhammede ve şeriatına iman edecek. Çünkü Kuranı indiren Hz.Muhammedi konuşturan Allah azze ve celle. Eğer Hz.Muhammed kendi nefsinden islama bir şey katsaydı kurana ekleseydi Allah CC. onun şah damarını keserdi. Bu durumda ademoğlu ilk önce Kuranı kendine rehber edinecek Hz. Muhammedi ve Kuranı kabul eden zaten hristiyan ve yahudi kalamaz. Ve asla kendi şahsını ve Kuran – sünnet dışında beşeri kuralları öne çıkaramaz çıkarmaz.
-Kuracağınız şehir kimin şeriatı ile yönetilecek. Allah’ın kanunları ile mi yoksa beşeri olan ve adaleti sağlayamayan hukukla mı
-Altın orana sahip, dünya’da kurulan ilk ibadethane olan mucize Kabe dururken neden Kudüs’te yeniden başka bir ibadethaneye ihtiyaç duyuyorsunuz. Amaç siyonistler gibi yeniden bir Süleyman tapınağı oluşturmak mı.
-Diğer bir soru neden diğer dindekiler Kuran ve sünnet islamını seçmeyip hala varlığını devam ettirecekler. Bu kadar hoşgörü Allahın Kuranda “Ey Ehl-i kitap! Tevrat ve İncil’de olup da gizlediğiniz pek çok şeyi size açıklayan, pek çoğunu da yüzünüze vurmayan Peygamberimiz geldi. Gerçekten size Allah’tan bir nûr ve gerçeği açıkça gösteren bir kitap geldi. Maide 15
Ey Ehl-i kitap! Peygamberlerin arasının kesildiği bir zamanda, ileride: “Bize ne bir müjdeci geldi, de bir uyarıcı” demeyesiniz diye size dinî gerçekleri açıklayan elçimiz gelmiş bulunuyor. Gerçekten size hem müjdeleyen hem de uyaran bir peygamber gelmiştir. Allah, her şeye gücü yetendir. (Maide 19)” diyerek peygamberimize iman etmeleri gerektiğini bildirmiştir. Hz. Muhammedi son peygamber olarak kabul etmeyen Allah CC. ayetini inkar ederek ona uymayarak kafir olmuyor mu. Aynı anda kafir olan kişileri, üç dini nasıl bir arada barındıracaksınız.
-Bu yetkiyi kimden nasıl aldınız.
Sadece soruyorum ve cevabınızı bekliyorum yargılamıyorum haddime de değil zaten. Uslup sert olabilir özür dilerim öfkem şahsınıza değil din istismarcılarınadır.
Not: Hz. İsa gelmeden önce yahudi olanlar ve haberi kendine ulaşmadan ölenler, Hz. Muhammed gelmeden önce Hristiyan olanlar ve haberi ulaşmadan önce ölenler için kesinlikle bir şey demiyorum. Onlar müslüman olarak ölmüşlerdir.
Evvelki kutsal kitaplar tasdik edilmiştir, elleriyle yazıp sattılar dedikleri başka kitaplardır, Tevrat ve İncil olsaydı onları tasdik ettik demezdi. Ben hepsine birden inanıyorum 4 İncil ve Tevrat’a. Kuran’a imanın şart olduğu açıktır. Gelecekte Kuran’a iman eden ama kendine İsevi demekten vazgeçmeyen toplumlar gelecek. Bu gönül bağındandır. Kuran’da Allah Kabe merkezli bir devlet kurulacağını belirtmemiş. Tam tersine orası ibadet mekanıdır. Hac yeridir, seyahat gerektirmesi makuldür. Ama önceki kitaplarda Kudüs’un Allah’ın tecelli edeceği dağın mekanı olacaktır. Biz Allah’ın muradından başka bir şey murad etmeyiz.
Excelente, Bendiciones
Oscar
THANK YOU MR.OSCAR, Are you muslim?