Kur’an’da bazı anahtar ve dinin sembol taşı olan kelimeler eşit ve anlamlı sayılarda tekrar eder. Yaklaşık 100 bin kelimeden ibaret olan Kur’an-ı Kerim’de kelimelerin sayısını hesaplamak ancak bilgisayarlar yardımı ile mümkün olabilmiştir. Bilgisayarın icadından evvel bazı alimler bazı önemli kelimeleri saymaya kalkmışlarsa da farklı sayılar bulmuş ve kağıt kalemle bile bunların hesabını tutmakta zorlanmışlardır. Hz. Muhammed’in son zamanlarına dek Kur’an ayetlerinin inmeye devam ettiğini düşünürsek onun okuma yazmayı bilmez ve kağıt kalem kullanmaz biri olarak bilinirken bu hesabı yapması mümkün değildi. Aniden savaşta ölümü yada beklenmedik bir vefatta Kur’an kitabı yarım kalacağından mucize oluşamazdı. Hz. Muhammed, Kur’an tamamlandıktan kısa bir süre sonra vefat etmiştir.
Eğer “olağanüstü matematiksel bir zekaya sahipti ve kitaptaki tüm kelimelerin sayısını ezbere biliyordu” diye iddia eden olursa; her mucize sahibi insan gibi bunun işaretlerini daha sonra mucize gibi algılanması için bırakırdı. Oysa ne Kur’an içinde, ne de kendi sözleri içinde Kur’an’daki kelime sayılarının mucize niteliğinde bir olağanüstülük taşıdığına dair işaret görülmemiştir. Bu kendisinden 1400 yıl sonra ancak bilgisayarlar ortaya çıktığında anlaşılabilmiştir. Muhtemelen bilgisayar icat edilemeseydi hiç bir zaman bir mucize olarak kanıtlanamayacak, kimse saymayacak yada sayanlara inanmayacaktı.
Kelime sayılarındaki muhteşem eşitliklere ilişkin mucize iddialarını analiz etmek istedim. İnternet’teki kaynaklarda sadece sayıları verilmişti. Yada nadiren listesini verenler vardı. Ancak o listelere nasıl ulaştılar hangi yöntemi kullandılar ulaşabildiğim kimse bilmiyordu. Bu nedenle; Allah’ın çok büyük bir mucizesi, peygamberleri doğrulayıcı son derece önemli bir kanıtın ispatına ilişkin detaylı analizi sunmalıydım ki; akıllarda şüphe kalmasın ve her daim olduğu gibi, sıradan bir insan dahi evinde mucizelere tanık olsun.
“MELEK” KELİMESİ İNCELEMESİ
Kur’an’daki “melek” kelimesini sayabilmek için harekeleri de dahil eden “online bir Kur’an kelime arama sitesi” kullanacağız. “Melek” kelimesini aramak için Arapça bilmeyen insanlar genellikle mim, lam ve kef ile arama yoluna giderler. Bulduğunuz yüzlerce sonuç içinde sadece melek kelimesi değil, mülk, malik ve melik gibi aynı harflerle ama farklı harekelerle yazılan kelimelere de ulaşırsınız. Bunlar ise hem yazım şekli ve ses işaretleri hem de manası açısından “melek” kelimesini ifade etmezler. “Melek” kelimesi sadece belirli harekelerle yazılabilir.
Melek kelimesi Kur’an’da 7 farklı şekilde yazılıdır. Örnek olarak “melekeyn” iki melek, manasına gelirken, “melaike” melekler, manasına gelir.
Melek Kelimesinin Eklerine göre Kur’an’da ki 7 farklı yazım şekli;
مَلَائِكَ | مَّلَكُ | مَلَكًا | مَلَكَيْنِ | وَالْمَلَكُ | مَلَكٌ | مَلَكٍ
1.Doğrulama Yolu :
Yukarıdaki kelimeleri tek tek kopyalayıp aşağıdaki Kuran arama motorunda kendinizde aratabilir ve Kur’an’da o kelimeden kaç tane bulunduğunu sayabilirsiniz. Bulduğunuz sonuçları tüm dillerde çevirebilir ve gerçekten o kelimenin beklenen manayı verdiğinden emin olabilirsiniz.
http://tanzil.net/#search/quran/
KUR’AN’DA “MELEK” KELİMESİ VARYASYONLARI ARAMA SONUÇLARI
Toplu Rapor İncelemek için Tıkla!
Cep telefonunuzda aşağıdaki tabloyu tam görmek için cihazınızı yan çeviriniz! Tekrar Sayılarını gösteren rakamlara tıklayarak ayet listelerine ulaşabilir ve sonuçları doğrudan kontrol edebilirsiniz.
Kelime Okunuşu | Arapça Yazımı | Tekrar Sayısı | Kuranda ki Yerleri |
Melaike | مَلَائِكَ | 73 | Rapor İncele |
melekün | مَلَكٌ | 6 | Rapor İncele |
.mmelekü | مَّلَكُ | 1 | Rapor İncele |
meleken | مَلَكًا | 3 | Rapor İncele |
Melekeyn | مَلَكَيْنِ | 2 | Rapor İncele |
velmeleku | وَالْمَلَكُ | 2 | Rapor İncele |
melekin | مَلَكٍ | 1 | Rapor İncele |
KURAN TEXT DOSYASINI İNDİR VE WORD’DE ARA | (Yukarıda ki Kelimelerden birini kopyalayın Bu linkten arama kutusuna yapıştırın!–) | Toplam 88 | Toplu Rapor İncele 88 adet yer listesi |
2. Doğrulama Yolu; Tablonun en alt ve en sol hücresinde Arapça Kuran veritabanını TXT dosya formatında indirebilirsiniz. Bu şekilde onu herhangi bir metin editörü ile açıp içinde bir kelimenin kaç kez geçtiğini sayabilirsiniz.
3. Doğrulama Yolu; Kur’an’daki 88 melek sayısının doğruluğunu kontrol edebileceğiniz farklı bir kaynak quran.com sitesidir. Aşağıdaki linkte “melek” kelimesinin isim varyasyonuyla “melek” manasına gelen versiyonları liste halinde 88 olarak sayılmış ve sunulmuştur.
http://corpus.quran.com/qurandictionary.jsp?q=mlk
“88 times as the noun malak (مَلَك) ”
“Melek” kelimesi için aşağıdaki sonuçlara ulaşıldığını göreceksiniz.
Kuran’da “Melek” kelimesinin geçtiği ayetlerin listesi;
(2:30:4) lil’malāikati | to the angels | وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الْأَرْضِ خَلِيفَةً |
(2:31:8) l-malāikati | the angels | وَعَلَّمَ آدَمَ الْأَسْمَاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلَائِكَةِ |
(2:34:3) lil’malāikati | to the angels | وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ |
(2:98:5) wamalāikatihi | and His Angels | مَنْ كَانَ عَدُوًّا لِلَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَرُسُلِهِ وَجِبْرِيلَ وَمِيكَالَ فَإِنَّ اللَّهَ عَدُوٌّ لِلْكَافِرِينَ |
(2:102:20) l-malakayni | the two angels | يُعَلِّمُونَ النَّاسَ السِّحْرَ وَمَا أُنْزِلَ عَلَى الْمَلَكَيْنِ |
(2:161:11) wal-malāikati | and the Angels | أُولَٰئِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ اللَّهِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ |
(2:177:16) wal-malāikati | and the Angels | وَلَٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَالْمَلَائِكَةِ |
(2:210:11) wal-malāikatu | and the Angels | هَلْ يَنْظُرُونَ إِلَّا أَنْ يَأْتِيَهُمُ اللَّهُ فِي ظُلَلٍ مِنَ الْغَمَامِ وَالْمَلَائِكَةُ |
(2:248:22) l-malāikatu | the Angels | وَبَقِيَّةٌ مِمَّا تَرَكَ آلُ مُوسَىٰ وَآلُ هَارُونَ تَحْمِلُهُ الْمَلَائِكَةُ |
(2:285:12) wamalāikatihi | and His Angels | كُلٌّ آمَنَ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ |
(3:18:8) wal-malāikatu | and (so do) the Angels | شَهِدَ اللَّهُ أَنَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَالْمَلَائِكَةُ وَأُولُو الْعِلْمِ قَائِمًا بِالْقِسْطِ |
(3:39:2) l-malāikatu | the Angels | فَنَادَتْهُ الْمَلَائِكَةُ وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلِّي فِي الْمِحْرَابِ |
(3:42:3) l-malāikatu | the Angels | وَإِذْ قَالَتِ الْمَلَائِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفَاكِ وَطَهَّرَكِ |
(3:45:3) l-malāikatu | the Angels | إِذْ قَالَتِ الْمَلَائِكَةُ يَا مَرْيَمُ إِنَّ اللَّهَ يُبَشِّرُكِ بِكَلِمَةٍ مِنْهُ |
(3:80:5) l-malāikata | the Angels | وَلَا يَأْمُرَكُمْ أَنْ تَتَّخِذُوا الْمَلَائِكَةَ وَالنَّبِيِّينَ أَرْبَابًا |
(3:87:7) wal-malāikati | and the Angels | أُولَٰئِكَ جَزَاؤُهُمْ أَنَّ عَلَيْهِمْ لَعْنَةَ اللَّهِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ |
(3:124:12) l-malāikati | [the] Angels | أَلَنْ يَكْفِيَكُمْ أَنْ يُمِدَّكُمْ رَبُّكُمْ بِثَلَاثَةِ آلَافٍ مِنَ الْمَلَائِكَةِ مُنْزَلِينَ |
(3:125:14) l-malāikati | [the] Angels | يُمْدِدْكُمْ رَبُّكُمْ بِخَمْسَةِ آلَافٍ مِنَ الْمَلَائِكَةِ مُسَوِّمِينَ |
(4:97:4) l-malāikatu | the Angels | إِنَّ الَّذِينَ تَوَفَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ ظَالِمِي أَنْفُسِهِمْ قَالُوا فِيمَ كُنْتُمْ |
(4:136:20) wamalāikatihi | and His Angels | وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا بَعِيدًا |
(4:166:9) wal-malāikatu | and the Angels | لَٰكِنِ اللَّهُ يَشْهَدُ بِمَا أَنْزَلَ إِلَيْكَ أَنْزَلَهُ بِعِلْمِهِ وَالْمَلَائِكَةُ يَشْهَدُونَ |
(4:172:9) l-malāikatu | the Angels | لَنْ يَسْتَنْكِفَ الْمَسِيحُ أَنْ يَكُونَ عَبْدًا لِلَّهِ وَلَا الْمَلَائِكَةُ الْمُقَرَّبُونَ |
(6:8:5) malakun | an Angel | وَقَالُوا لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْهِ مَلَكٌ |
(6:8:8) malakan | an Angel | وَلَوْ أَنْزَلْنَا مَلَكًا لَقُضِيَ الْأَمْرُ ثُمَّ لَا يُنْظَرُونَ |
(6:9:3) malakan | an Angel | وَلَوْ جَعَلْنَاهُ مَلَكًا لَجَعَلْنَاهُ رَجُلًا وَلَلَبَسْنَا عَلَيْهِمْ مَا يَلْبِسُونَ |
(6:50:15) malakun | an Angel | وَلَا أَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَا أَقُولُ لَكُمْ إِنِّي مَلَكٌ |
(6:93:30) wal-malāikatu | while the Angels | وَلَوْ تَرَىٰ إِذِ الظَّالِمُونَ فِي غَمَرَاتِ الْمَوْتِ وَالْمَلَائِكَةُ بَاسِطُو أَيْدِيهِمْ |
(6:111:5) l-malāikata | the Angels | وَلَوْ أَنَّنَا نَزَّلْنَا إِلَيْهِمُ الْمَلَائِكَةَ وَكَلَّمَهُمُ الْمَوْتَىٰ وَحَشَرْنَا عَلَيْهِمْ كُلَّ شَيْءٍ قُبُلًا مَا كَانُوا لِيُؤْمِنُوا |
(6:158:6) l-malāikatu | the Angels | هَلْ يَنْظُرُونَ إِلَّا أَنْ تَأْتِيَهُمُ الْمَلَائِكَةُ أَوْ يَأْتِيَ رَبُّكَ |
(7:11:7) lil’malāikati | to the Angels | وَلَقَدْ خَلَقْنَاكُمْ ثُمَّ صَوَّرْنَاكُمْ ثُمَّ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ |
(7:20:21) malakayni | Angels | وَقَالَ مَا نَهَاكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هَٰذِهِ الشَّجَرَةِ إِلَّا أَنْ تَكُونَا مَلَكَيْنِ |
(8:9:10) l-malāikati | the Angels | فَاسْتَجَابَ لَكُمْ أَنِّي مُمِدُّكُمْ بِأَلْفٍ مِنَ الْمَلَائِكَةِ مُرْدِفِينَ |
(8:12:5) l-malāikati | the Angels | إِذْ يُوحِي رَبُّكَ إِلَى الْمَلَائِكَةِ أَنِّي مَعَكُمْ |
(8:50:7) l-malāikatu | the Angels | وَلَوْ تَرَىٰ إِذْ يَتَوَفَّى الَّذِينَ كَفَرُوا الْمَلَائِكَةُ يَضْرِبُونَ وُجُوهَهُمْ وَأَدْبَارَهُمْ |
(11:12:19) malakun | an Angel | لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْهِ كَنْزٌ أَوْ جَاءَ مَعَهُ مَلَكٌ |
(11:31:13) malakun | an Angel | وَلَا أَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَا أَقُولُ إِنِّي مَلَكٌ |
(12:31:31) malakun | an angel | وَقُلْنَ حَاشَ لِلَّهِ مَا هَٰذَا بَشَرًا إِنْ هَٰذَا إِلَّا مَلَكٌ كَرِيمٌ |
(13:13:4) wal-malāikatu | and the Angels | وَيُسَبِّحُ الرَّعْدُ بِحَمْدِهِ وَالْمَلَائِكَةُ مِنْ خِيفَتِهِ |
(13:23:10) wal-malāikatu | And the Angels | وَالْمَلَائِكَةُ يَدْخُلُونَ عَلَيْهِمْ مِنْ كُلِّ بَابٍ |
(15:7:4) bil-malāikati | the Angels | لَوْ مَا تَأْتِينَا بِالْمَلَائِكَةِ إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ |
(15:8:3) l-malāikata | the Angels | مَا نُنَزِّلُ الْمَلَائِكَةَ إِلَّا بِالْحَقِّ وَمَا كَانُوا إِذًا مُنْظَرِينَ |
(15:28:4) lil’malāikati | to the Angels | وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ صَلْصَالٍ |
(15:30:2) l-malāikatu | the Angels | فَسَجَدَ الْمَلَائِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ |
(16:2:2) l-malāikata | the Angels | يُنَزِّلُ الْمَلَائِكَةَ بِالرُّوحِ مِنْ أَمْرِهِ عَلَىٰ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ |
(16:28:3) l-malāikatu | the Angels | الَّذِينَ تَتَوَفَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ ظَالِمِي أَنْفُسِهِمْ |
(16:32:3) l-malāikatu | the Angels | الَّذِينَ تَتَوَفَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ طَيِّبِينَ يَقُولُونَ سَلَامٌ عَلَيْكُمُ |
(16:33:6) l-malāikatu | the Angels | هَلْ يَنْظُرُونَ إِلَّا أَنْ تَأْتِيَهُمُ الْمَلَائِكَةُ أَوْ يَأْتِيَ أَمْرُ رَبِّكَ |
(16:49:11) wal-malāikatu | and the Angels | وَلِلَّهِ يَسْجُدُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ مِنْ دَابَّةٍ وَالْمَلَائِكَةُ وَهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ |
(17:40:6) l-malāikati | the Angels | أَفَأَصْفَاكُمْ رَبُّكُمْ بِالْبَنِينَ وَاتَّخَذَ مِنَ الْمَلَائِكَةِ إِنَاثًا |
(17:61:3) lil’malāikati | to the Angels | وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ |
(17:92:11) wal-malāikati | and the Angels | أَوْ تُسْقِطَ السَّمَاءَ كَمَا زَعَمْتَ عَلَيْنَا كِسَفًا أَوْ تَأْتِيَ بِاللَّهِ وَالْمَلَائِكَةِ قَبِيلًا |
(17:95:6) malāikatun | Angels | قُلْ لَوْ كَانَ فِي الْأَرْضِ مَلَائِكَةٌ يَمْشُونَ مُطْمَئِنِّينَ لَنَزَّلْنَا عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ مَلَكًا رَسُولًا |
(17:95:13) malakan | an Angel | قُلْ لَوْ كَانَ فِي الْأَرْضِ مَلَائِكَةٌ يَمْشُونَ مُطْمَئِنِّينَ لَنَزَّلْنَا عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ مَلَكًا رَسُولًا |
(18:50:3) lil’malāikati | to the Angels | وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ |
(20:116:3) lil’malāikati | to the Angels | وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ |
(21:103:6) l-malāikatu | the Angels | وَتَتَلَقَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ هَٰذَا يَوْمُكُمُ الَّذِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ |
(22:75:4) l-malāikati | the Angels | اللَّهُ يَصْطَفِي مِنَ الْمَلَائِكَةِ رُسُلًا وَمِنَ النَّاسِ |
(23:24:20) malāikatan | Angels | وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَأَنْزَلَ مَلَائِكَةً مَا سَمِعْنَا بِهَٰذَا فِي آبَائِنَا الْأَوَّلِينَ |
(25:7:13) malakun | an Angel | لَوْلَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيرًا |
(25:21:9) l-malāikatu | the Angels | وَقَالَ الَّذِينَ لَا يَرْجُونَ لِقَاءَنَا لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْنَا الْمَلَائِكَةُ أَوْ نَرَىٰ رَبَّنَا |
(25:22:3) l-malāikata | the Angels | يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلَائِكَةَ لَا بُشْرَىٰ يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِمِينَ |
(25:25:6) l-malāikatu | the Angels | وَيَوْمَ تَشَقَّقُ السَّمَاءُ بِالْغَمَامِ وَنُزِّلَ الْمَلَائِكَةُ تَنْزِيلًا |
(32:11:3) malaku | (the) Angel | قُلْ يَتَوَفَّاكُمْ مَلَكُ الْمَوْتِ الَّذِي وُكِّلَ بِكُمْ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُمْ تُرْجَعُونَ |
(33:43:5) wamalāikatuhu | and His Angels | هُوَ الَّذِي يُصَلِّي عَلَيْكُمْ وَمَلَائِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ |
(33:56:3) wamalāikatahu | and His Angels | إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ |
(34:40:6) lil’malāikati | to the Angels | ثُمَّ يَقُولُ لِلْمَلَائِكَةِ أَهَٰؤُلَاءِ إِيَّاكُمْ كَانُوا يَعْبُدُونَ |
(35:1:7) l-malāikati | the Angels | الْحَمْدُ لِلَّهِ فَاطِرِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ جَاعِلِ الْمَلَائِكَةِ رُسُلًا |
(37:150:3) l-malāikata | the Angels | أَمْ خَلَقْنَا الْمَلَائِكَةَ إِنَاثًا وَهُمْ شَاهِدُونَ |
(38:71:4) lil’malāikati | to the Angels | إِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ طِينٍ |
(38:73:2) l-malāikatu | the Angels | فَسَجَدَ الْمَلَائِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ |
(39:75:2) l-malāikata | the Angels | وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ |
(41:14:18) malāikatan | Angels | قَالُوا لَوْ شَاءَ رَبُّنَا لَأَنْزَلَ مَلَائِكَةً فَإِنَّا بِمَا أُرْسِلْتُمْ بِهِ كَافِرُونَ |
(41:30:10) l-malāikatu | the Angels | إِنَّ الَّذِينَ قَالُوا رَبُّنَا اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلَائِكَةُ |
(42:5:6) wal-malāikatu | and the Angels | وَالْمَلَائِكَةُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِمَنْ فِي الْأَرْضِ |
(43:19:2) l-malāikata | the Angels | وَجَعَلُوا الْمَلَائِكَةَ الَّذِينَ هُمْ عِبَادُ الرَّحْمَٰنِ إِنَاثًا |
(43:53:10) l-malāikatu | the Angels | فَلَوْلَا أُلْقِيَ عَلَيْهِ أَسْوِرَةٌ مِنْ ذَهَبٍ أَوْ جَاءَ مَعَهُ الْمَلَائِكَةُ مُقْتَرِنِينَ |
(43:60:5) malāikatan | Angels | وَلَوْ نَشَاءُ لَجَعَلْنَا مِنْكُمْ مَلَائِكَةً فِي الْأَرْضِ يَخْلُفُونَ |
(47:27:4) l-malāikatu | the Angels | فَكَيْفَ إِذَا تَوَفَّتْهُمُ الْمَلَائِكَةُ يَضْرِبُونَ وُجُوهَهُمْ وَأَدْبَارَهُمْ |
(53:26:3) malakin | (the) Angels | وَكَمْ مِنْ مَلَكٍ فِي السَّمَاوَاتِ لَا تُغْنِي شَفَاعَتُهُمْ شَيْئًا |
(53:27:7) l-malāikata | the Angels | إِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ لَيُسَمُّونَ الْمَلَائِكَةَ تَسْمِيَةَ الْأُنْثَىٰ |
(66:4:18) wal-malāikatu | and the Angels | وَالْمَلَائِكَةُ بَعْدَ ذَٰلِكَ ظَهِيرٌ |
(66:6:12) malāikatun | (are) Angels | عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ |
(69:17:1) wal-malaku | And the Angels | وَالْمَلَكُ عَلَىٰ أَرْجَائِهَا وَيَحْمِلُ عَرْشَ رَبِّكَ فَوْقَهُمْ يَوْمَئِذٍ ثَمَانِيَةٌ |
(70:4:2) l-malāikatu | the Angels | تَعْرُجُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ إِلَيْهِ فِي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْسِينَ أَلْفَ سَنَةٍ |
(74:31:6) malāikatan | Angels | وَمَا جَعَلْنَا أَصْحَابَ النَّارِ إِلَّا مَلَائِكَةً |
(78:38:4) wal-malāikatu | and the Angels | يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا |
(89:22:3) wal-malaku | and the Angels | وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا |
(97:4:2) l-malāikatu | the Angels | تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِمْ مِنْ كُلِّ أَمْرٍ |
“ŞEYTAN” KELİMESİ İNCELEMESİ
“Şeytan” Kelimesinin Eklerine göre Kur’an’daki 2 farklı yazım şekli; (Harekeleri hepsinde aynı)
شيطان| شياطين
1.Doğrulama yöntemi: (Kuranmeali.com)
http://www.kuranmeali.com/Kokler.php?kok=%D8%B4%20%D8%B7%20%D9%86&sayfa=1
Kelime köklerine göre yapılan tasnifte Tekil ve çoğul toplam 88 kez şeytan kelimesi geçiyor.
2. Doğrulama (quran.com)
http://corpus.quran.com/search.jsp?q=con%3Asatan
Doğrulama için ayrıca buradan kontrol edebilirsiniz.
3. Doğrulama yolu;
Cep telefonunuzda aşağıdaki tabloyu tam görmek için cihazınızı yan çeviriniz! ! Tekrar Sayılarını gösteren rakamlara tıklayarak ayet listelerine ulaşabilir ve sonuçları doğrudan kontrol edebilirsiniz.
Kelime Okunuşu | Arapça Yazımı | Tekrar Sayısı | Kuranda ki Yerleri | |||||
Şeytan | شيطان | 70 | Rapor İncele | |||||
Şeyateyn (şeytanlar) |
شياطين | 18 | Rapor İncele | |||||
KURAN TEXT DOSYASINI İNDİR VE WORD’DE ARA | (Yukarıda ki Kelimelerden birini kopyalayın Bu linkten arama kutusuna yapıştırın!–) | Toplam 88 | Toplu Rapor İncele 88 adet yer listesi |
|||||
4. Doğrulama Yolu; Tablonun en alt ve en sol hücresinde Arapça Kur’an veritabanını TXT dosya formatında indirebilirsiniz. Bu şekilde onu herhangi bir metin editörü ile açıp içinde bir kelimenin kaç kez geçtiğini sayabilirsiniz.
Şeytan kelimesi için aşağıdaki sonuçlara ulaşıldığını göreceksiniz.
Kur’an’da “Şeytan” kelimesinin geçtiği ayetlerin listesi;
(2:14:10) shayāṭīnihim | their evil ones | وَإِذَا خَلَوْا إِلَىٰ شَيَاطِينِهِمْ قَالُوا إِنَّا مَعَكُمْ |
(2:36:2) l-shayṭānu | the Shaitaan | فَأَزَلَّهُمَا الشَّيْطَانُ عَنْهَا فَأَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِ |
(2:102:4) l-shayāṭīnu | the devils | وَاتَّبَعُوا مَا تَتْلُو الشَّيَاطِينُ عَلَىٰ مُلْكِ سُلَيْمَانَ |
(2:102:12) l-shayāṭīna | the devils | وَمَا كَفَرَ سُلَيْمَانُ وَلَٰكِنَّ الشَّيَاطِينَ كَفَرُوا |
(2:168:12) l-shayṭāni | the Shaitaan | كُلُوا مِمَّا فِي الْأَرْضِ حَلَالًا طَيِّبًا وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ |
(2:208:11) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | ادْخُلُوا فِي السِّلْمِ كَافَّةً وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ |
(2:268:1) al-shayṭānu | The Shaitaan | الشَّيْطَانُ يَعِدُكُمُ الْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُمْ بِالْفَحْشَاءِ |
(2:275:11) l-shayṭānu | the Shaitaan | الَّذِينَ يَأْكُلُونَ الرِّبَا لَا يَقُومُونَ إِلَّا كَمَا يَقُومُ الَّذِي يَتَخَبَّطُهُ الشَّيْطَانُ مِنَ الْمَسِّ |
(3:36:23) l-shayṭāni | the Shaitaan | وَإِنِّي أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ |
(3:155:10) l-shayṭānu | the Shaitaan | إِنَّمَا اسْتَزَلَّهُمُ الشَّيْطَانُ بِبَعْضِ مَا كَسَبُوا |
(3:175:3) l-shayṭānu | the Shaitaan | إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ |
(4:38:14) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَمَنْ يَكُنِ الشَّيْطَانُ لَهُ قَرِينًا فَسَاءَ قَرِينًا |
(4:60:26) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُضِلَّهُمْ ضَلَالًا بَعِيدًا |
(4:76:15) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | فَقَاتِلُوا أَوْلِيَاءَ الشَّيْطَانِ |
(4:76:18) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | إِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَعِيفًا |
(4:83:28) l-shayṭāna | the Shaitaan | وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ لَاتَّبَعْتُمُ الشَّيْطَانَ إِلَّا قَلِيلًا |
(4:117:10) shayṭānan | Shaitaan | وَإِنْ يَدْعُونَ إِلَّا شَيْطَانًا مَرِيدًا |
(4:119:13) l-shayṭāna | the Shaitaan | وَمَنْ يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِيًّا مِنْ دُونِ اللَّهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَانًا مُبِينًا |
(4:120:5) l-shayṭānu | the Shaitaan | يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلَّا غُرُورًا |
(5:90:12) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْأَنْصَابُ وَالْأَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ |
(5:91:3) l-shayṭānu | the Shaitaan | إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ |
(6:43:11) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَلَٰكِنْ قَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ |
(6:68:16) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَإِمَّا يُنْسِيَنَّكَ الشَّيْطَانُ فَلَا تَقْعُدْ بَعْدَ الذِّكْرَىٰ مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ |
(6:71:20) l-shayāṭīnu | (by) the Shaitaan | كَالَّذِي اسْتَهْوَتْهُ الشَّيَاطِينُ فِي الْأَرْضِ حَيْرَانَ |
(6:112:6) shayāṭīna | devils | وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوًّا شَيَاطِينَ الْإِنْسِ وَالْجِنِّ |
(6:121:12) l-shayāṭīna | the devils | وَإِنَّ الشَّيَاطِينَ لَيُوحُونَ إِلَىٰ أَوْلِيَائِهِمْ لِيُجَادِلُوكُمْ |
(6:142:12) l-shayṭāni | (of) Shaitaan | كُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ |
(7:20:3) l-shayṭānu | the Shaitaan | فَوَسْوَسَ لَهُمَا الشَّيْطَانُ لِيُبْدِيَ لَهُمَا مَا وُورِيَ عَنْهُمَا مِنْ سَوْآتِهِمَا |
(7:22:25) l-shayṭāna | [the] Shaitaan | إِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمَا عَدُوٌّ مُبِينٌ |
(7:27:5) l-shayṭānu | [the] Shaitaan | يَا بَنِي آدَمَ لَا يَفْتِنَنَّكُمُ الشَّيْطَانُ كَمَا أَخْرَجَ أَبَوَيْكُمْ مِنَ الْجَنَّةِ |
(7:27:26) l-shayāṭīna | the devils | إِنَّا جَعَلْنَا الشَّيَاطِينَ أَوْلِيَاءَ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ |
(7:30:9) l-shayāṭīna | the devils | إِنَّهُمُ اتَّخَذُوا الشَّيَاطِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ اللَّهِ |
(7:175:10) l-shayṭānu | the Shaitaan | فَانْسَلَخَ مِنْهَا فَأَتْبَعَهُ الشَّيْطَانُ فَكَانَ مِنَ الْغَاوِينَ |
(7:200:4) l-shayṭāni | [the] Shaitaan | وَإِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ |
(7:201:8) l-shayṭāni | the Shaitaan | إِنَّ الَّذِينَ اتَّقَوْا إِذَا مَسَّهُمْ طَائِفٌ مِنَ الشَّيْطَانِ تَذَكَّرُوا |
(8:11:16) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | وَيُذْهِبَ عَنْكُمْ رِجْزَ الشَّيْطَانِ وَلِيَرْبِطَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمْ |
(8:48:4) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَإِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ |
(12:5:12) l-shayṭāna | the Shaitaan | إِنَّ الشَّيْطَانَ لِلْإِنْسَانِ عَدُوٌّ مُبِينٌ |
(12:42:11) l-shayṭānu | the Shaitaan | فَأَنْسَاهُ الشَّيْطَانُ ذِكْرَ رَبِّهِ فَلَبِثَ فِي السِّجْنِ بِضْعَ سِنِينَ |
(12:100:34) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَجَاءَ بِكُمْ مِنَ الْبَدْوِ مِنْ بَعْدِ أَنْ نَزَغَ الشَّيْطَانُ بَيْنِي وَبَيْنَ إِخْوَتِي |
(14:22:2) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِيَ الْأَمْرُ إِنَّ اللَّهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ |
(15:17:4) shayṭānin | devil | وَحَفِظْنَاهَا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ |
(16:63:10) l-shayṭānu | the Shaitaan | تَاللَّهِ لَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَىٰ أُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ |
(16:98:7) l-shayṭāni | the Shaitaan | فَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ |
(17:27:5) l-shayāṭīni | (of) the devils | إِنَّ الْمُبَذِّرِينَ كَانُوا إِخْوَانَ الشَّيَاطِينِ |
(17:27:7) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِرَبِّهِ كَفُورًا |
(17:53:8) l-shayṭāna | the Shaitaan | إِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْزَغُ بَيْنَهُمْ |
(17:53:12) l-shayṭāna | the Shaitaan | إِنَّ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلْإِنْسَانِ عَدُوًّا مُبِينًا |
(17:64:17) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلَّا غُرُورًا |
(18:63:13) l-shayṭānu | the Shaitaan | فَإِنِّي نَسِيتُ الْحُوتَ وَمَا أَنْسَانِيهُ إِلَّا الشَّيْطَانُ أَنْ أَذْكُرَهُ |
(19:44:4) l-shayṭāna | the Shaitaan | يَا أَبَتِ لَا تَعْبُدِ الشَّيْطَانَ |
(19:44:6) l-shayṭāna | the Shaitaan | إِنَّ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلرَّحْمَٰنِ عَصِيًّا |
(19:45:10) lilshayṭāni | to the Shaitaan | يَا أَبَتِ إِنِّي أَخَافُ أَنْ يَمَسَّكَ عَذَابٌ مِنَ الرَّحْمَٰنِ فَتَكُونَ لِلشَّيْطَانِ وَلِيًّا |
(19:68:3) wal-shayāṭīna | and the devils | فَوَرَبِّكَ لَنَحْشُرَنَّهُمْ وَالشَّيَاطِينَ |
(19:83:5) l-shayāṭīna | the devils | أَلَمْ تَرَ أَنَّا أَرْسَلْنَا الشَّيَاطِينَ عَلَى الْكَافِرِينَ تَؤُزُّهُمْ أَزًّا |
(20:120:3) l-shayṭānu | Shaitaan | فَوَسْوَسَ إِلَيْهِ الشَّيْطَانُ قَالَ يَا آدَمُ هَلْ أَدُلُّكَ عَلَىٰ شَجَرَةِ الْخُلْدِ |
(21:82:2) l-shayāṭīni | the devils | وَمِنَ الشَّيَاطِينِ مَنْ يَغُوصُونَ لَهُ |
(22:3:11) shayṭānin | devil | وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّبِعُ كُلَّ شَيْطَانٍ مَرِيدٍ |
(22:52:13) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ وَلَا نَبِيٍّ إِلَّا إِذَا تَمَنَّىٰ أَلْقَى الشَّيْطَانُ فِي أُمْنِيَّتِهِ |
(22:52:20) l-shayṭānu | the Shaitaan | فَيَنْسَخُ اللَّهُ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ ثُمَّ يُحْكِمُ اللَّهُ آيَاتِهِ |
(22:53:4) l-shayṭānu | the Shaitaan throws | لِيَجْعَلَ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ فِتْنَةً لِلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ |
(23:97:7) l-shayāṭīni | (of) the evil ones | وَقُلْ رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ |
(24:21:7) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ |
(24:21:11) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | وَمَنْ يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ |
(25:29:9) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِلْإِنْسَانِ خَذُولًا |
(26:210:4) l-shayāṭīnu | the devils | وَمَا تَنَزَّلَتْ بِهِ الشَّيَاطِينُ |
(26:221:6) l-shayāṭīnu | the devils | هَلْ أُنَبِّئُكُمْ عَلَىٰ مَنْ تَنَزَّلُ الشَّيَاطِينُ |
(27:24:10) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّبِيلِ |
(28:15:34) l-shayṭāni | (of) Shaitaan | فَوَكَزَهُ مُوسَىٰ فَقَضَىٰ عَلَيْهِ قَالَ هَٰذَا مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ |
(29:38:10) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّبِيلِ |
(31:21:17) l-shayṭānu | Shaitaan was | أَوَلَوْ كَانَ الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ إِلَىٰ عَذَابِ السَّعِيرِ |
(35:6:2) l-shayṭāna | the Shaitaan | إِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوهُ عَدُوًّا |
(36:60:9) l-shayṭāna | the Shaitaan | أَلَمْ أَعْهَدْ إِلَيْكُمْ يَا بَنِي آدَمَ أَنْ لَا تَعْبُدُوا الشَّيْطَانَ |
(37:7:4) shayṭānin | devil | وَحِفْظًا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ مَارِدٍ |
(37:65:4) l-shayāṭīni | (of) the devils | طَلْعُهَا كَأَنَّهُ رُءُوسُ الشَّيَاطِينِ |
(38:37:1) wal-shayāṭīna | And the devils | وَالشَّيَاطِينَ كُلَّ بَنَّاءٍ وَغَوَّاصٍ |
(38:41:9) l-shayṭānu | Shaitaan | أَنِّي مَسَّنِيَ الشَّيْطَانُ بِنُصْبٍ وَعَذَابٍ |
(41:36:4) l-shayṭāni | the Shaitaan | وَإِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ |
(43:36:8) shayṭānan | a devil | وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمَٰنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَانًا فَهُوَ لَهُ قَرِينٌ |
(43:62:3) l-shayṭānu | the Shaitaan | وَلَا يَصُدَّنَّكُمُ الشَّيْطَانُ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُبِينٌ |
(47:25:12) l-shayṭānu | Shaitaan | إِنَّ الَّذِينَ ارْتَدُّوا عَلَىٰ أَدْبَارِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْهُدَى الشَّيْطَانُ سَوَّلَ لَهُمْ |
(58:10:4) l-shayṭāni | the Shaitaan | إِنَّمَا النَّجْوَىٰ مِنَ الشَّيْطَانِ لِيَحْزُنَ الَّذِينَ آمَنُوا |
(58:19:3) l-shayṭānu | the Shaitaan | اسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ فَأَنْسَاهُمْ ذِكْرَ اللَّهِ |
(58:19:9) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | أُولَٰئِكَ حِزْبُ الشَّيْطَانِ |
(58:19:13) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | أَلَا إِنَّ حِزْبَ الشَّيْطَانِ هُمُ الْخَاسِرُونَ |
(59:16:2) l-shayṭāni | (of) the Shaitaan | كَمَثَلِ الشَّيْطَانِ إِذْ قَالَ لِلْإِنْسَانِ اكْفُرْ |
(67:5:8) lilshayāṭīni | for the devils | وَلَقَدْ زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِلشَّيَاطِينِ |
(81:25:4) shayṭānin | (of) Shaitaan | وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ |
“Melek” ve “şeytan” gibi iki karşıt ve temel dinsel kavram Kur’an’da mucizevi olarak eşit sayılarda 88’er adet bulunur. Bana göre; sadece eşitlik mucizesi değil seçilen sayılarında 88 gibi yan yana duran sonsuzluk simgelerinden seçilmesi yada yan yana duran bedenlere benzemesi son derece ilginçtir. Farklı bir bakış açısıyla 8 rakamı yan bakıldığında gözlüğe veya gözcülere benzer. Bildiğiniz gibi melekler de şeytanlar da görev yada kader icabı insanları gözler. Cennet; İlahi krallığın kapı sayısı olan 8 (Hadislerde belirtilmiştir) ve İlahi krallığın görevlileri olan meleklerinin sayısı 88. Onların düşmanlarının sayısı 88’dir.
2 Yorum